Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

248 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Türkçe'de bir deyim vardır, bilirsiniz. Pirince giderken bulgurdan olmak. İşte bu kitabın konusu, bu deyimin tanımı niteliğinde. Nasıl mı? Katolik Roma kilisesinin dogmatik, baskıcı, özgür düşünceye karşı sert tutumu nedeniyle dinde reform adı verilen ve Martin luther'in öncülüğünde bir hareket başladı, Hristiyan Avrupa'sinda 16.yy'da. Katolik kilisesinin uygulamalarina, engizisyon mahkemelerinin keyfi kararlarına karşı Protestan kilisesi kuruldu. Bu kilisenin bir kolu olan Calvinistlik ve lideri Calvin'in keyfi tutumunu, vicdan özgürlüğüne karşı zorbalığıni ve Calvin'in 'tek doğru benim dogrumdur' ilkesini işlemiş
Stefan Zweig
Stefan Zweig
. Eleştiriye tahammülü olmayan, zorba diktatör din adamı Calvin'in , sırf kendini eleştirdi diye, bilge kişi Servet'i uydurma bir mahkemeyle, ki engizisyon halt etmiş yanında, canlı canlı yaktirmasi ve diğer bir bilge öğretici Castellio'ya çektirdiği eziyetler anlatılıyor bu kitapta. Şunu söylemek lazım ki, Servet'in eleştirilerinin özü, İsa'nın kilise öğretisi gereği, Tanrı değil peygamber olduğu yönündedir. Castellio ise bu feci ölümden sonra bunu şiddetle eleştirmiştir. Aynı, sona yakınken, çektikleri ağır gelmiş olacak ki ani bir şekilde ölmüştür. Zweig bu kitaptan sonra Calvinistlerin hücumuna uğramış, bunu da belirtelim. 16. yy'da hristiyan Avrupa'sinda, hangi mezhep olursa olsun, engizisyon mahkemeleri kana doymazken... Din adamları Tanrı adına zevk-u sefa sürüp enselerini kalinlastirirken... Aydınlar giyotinlerde, odun ateşinde can verirken... 21yy'da müslüman coğrafyada benzer olaylara rastlamamiz biraz tuhaf değil mi Okuyun efendim..
Vicdan Zorbalığa Karşı ya da Castello Calvin'e
Vicdan Zorbalığa Karşı ya da Castello Calvin'eStefan Zweig · Can Yayınları · 20201,793 okunma
··
1.597 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.