özdemir asaf'ın 3 kitabı bir arada.
adam yayınları'ndan çıkmış bir baskısı bende mevcuttu yuvarlağın köşeleri'nin. okuyalı nerden baksan on beş yıl olmuştur. bu yüzden yeniden okudum. paradokslarla oya gibi işlenmiş tümcelerin bazıları mest etti yine yeniden. kimi aforizmik tümceler ise bugünün kopyala-yapıştır zihniyeti için elzem gibi görünüyor. mesela:
"insanlar, gelmeleriyle yalnızlıklarını dağıtanları severler. gitmeleriyle kendilerini yalnız bırakanlara âşık olurlar."
belki de öyledir.
'ça ve dün yağmur yağacak ile bir bütün haline gelen kitapta yığınla aforizma, bir hikâye olabilecek derinlikte kıssalar mevcut. son kitap uzun yazılardan ve bir kısmı derinleştirilmemiş yazı parçacıklarından oluşuyor. burada özellikle sıra gözetmeden dikkati çeken başlıklara göz atılabilir. mesela ilk evvel yahya kemal üstüne yazılan bir yazıyı okudum. ölü seviciliğin eleştirildiği bu 1970'e tarihlenen yazı halen güncelliğini koruyor.
şöyle diyor bir yerde asaf:
"sanatçı (...) her şeyi unutabilir sanatta bir doruğa varırken, ama o bir şeyi hatırlamadan edemez."
ben de onun vasıtasıyla poetik olanı, felsefi incelikleri, bir bütün olarak saklı köşeleri hatırlamak istedim böylece. çünkü hakikaten kırılmadık bir şey kalmadı. en başta da sahici edebiyatın kendisi!