Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

442 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
2022 (Pars) yılında okuduğum 7.betik [Akman ayının ilk betiği]
Betikteki öykülerin sadece bilimkurgu, fantastik ve korku alanı gibi Türk edebiyatında şimdiye kadar öksüz kalmış bu türe katkı sağlamakla kalmayıp genel olarak yazın dünyamızda kurmacanın ve hayal gücünün sınırlarını zenginleştirmek adına dikkate alınmaları gerektiğini söylemek hiç abartılı olmaz. Spekülatif kurgu öykü seçkilerini okurken çok zevk alıyorum çünkü bazen bir türden sıkılırken işte o anlarda bir kurtarıcı gibi geliyor. O dönem keşke birincilik, ikincilik ve üçüncülük gibi ödüllerin yanında başarı ödülü de verilseydi. GİO Ödülleri, Spekülatif Kurgu Ödülleri olarak da lans edilir. Doğum (Ali ASLANKAN): Nutkum tutuklanmış bir şekilde öyküyü okurken baya baya ürperdim. Kurmaca olmasaydı gerçekten bir olay sanacaktım. Fantastik ve gerilim türlerinden ötesinde bir uzaylı öyküsüdür. İnsansı görünen uzaylılar içimizde yaşıyorlar. Anladığım kadarıyla Okan'ın aile soyunda uzaylı kanı vardır. Dondurucu özelliğinin peşine düşmediler. Keşke bu öykünün roman versiyonu olursa bu sırrın ifşasına tanık olsaydık. Denenmemiş bir kurgudur. Ağzım açık kaldı. Almila (Kurt RAM): Aşk, korku-gerilim öykülerinde umut ışığı olduğunda o öyküleri okuyanların nutku tutulur çünkü kalplerinde kavuşamadığı aşkın sarmaşığı taşıyorlar yada hazin bir sonla biten aşkları vardır. Almila, kırmızı elma anlamına gelen Türkçe addır. Kurgudaki ağacın asıl adı Ulu Kayın'dır. Bütün dileklerin gerçekleştiği ağaçtır. Oysa dileği Tanrı'ya dilemektir. Tanrı da senin hayrına olan en doğru olanı verir. Akın gibi bu maceraya düşmek isterim çünkü kalbimde kavuşamadığım aşkın sarmaşığını taşıyorum. Ona kavuşmayı çok istiyorum. Mutlu sonla biten bir öykü olsaydı bu seçkide en beğendiğim öykü olurdu. Aşk temalı kurgu-gerilim öykülerini çok seviyorum. Balanka Olmak (Gülbike BERKKAM - 2013 Birincisi); Fuck New Year, İstanhul Büyücüsü ve Aşkın Karanlık Yüzü adlı seçkideki öyküsünü okudum. Türkiye'de Korku-Gerilim Edebiyatı'nın yeni ve başarılı yüzlerinden biri olan Berkkam, 2013 yılındaki GIO Ödülü ile o günlerden gelecek vaat ettiğini haykırmış. Ülkemizdeki okuma oranı yüksek olsaydı böyle güçlü kalemler, ülke çapında tanınmış olurdu. Amatörce yazsam da hayran olduğum yeni yazarlar vardır. 300 sayfanın üstünde eserler yazan kalemin romanlarındaki sevişme sahnelerine bayılıyorum. O kadar etkileyici yazıyor ki sanki kalem benimle öpüşüyor gibi bana sıcaklık basıyor ve nutkum tutuluyor. Gerçek böyle bir durum yaşasam hayır demeyi bırak ve o anki güçlü ambianstan dolayı ya bayılırdım yada kalpten giderdim. Aslında yazma dilini kullanan kalemler etkileyici olur. Bu öyküden sonra kalemlerle ve fanlarıyla tenha bir yerde kalmak istemem çünkü birazcık korktum vallaha. Kumarcı Bahattin (Mehmet Berk YALTIRIK - 2013 Başarı Ödülü): Durağan başlayan kurgudan dolayı belki dönemin gerisinde kalmış olabilir. Galiba korku-gerilimin sevilen yüzü olmadan önceki ilk eserlerinden biri olduğu için mi teknik olarak zayıf kalmış. Korku güldürüsünde Türk'ün zekasını ve İslam dinini yanlış yorumuyla harmanlaşarak oluşan bağnazlığını gözler önüne serilmiş. Belki de paralı Türk ve Türkopol askerlerinin yaşadığı zorluklarını az da olsa yüreklerimizde his ettik. Klişeleşmiş korku-gerilim finallerinde farklı bir final okuduk. Keşke bu final, bütün korku-gerilim öykülerinde görseydik. Yaltırık'ın Anadolu korku-gerilim öykülerini çok seviyorum çünkü halk bazında olduğu için kültürümüzün doğal halini görüyoruz. Telef ve Telafi (Nermin KORKMAZ): Bir hortlak temalı paranormal öyküdeki akıcılık, heyecan ve merakın üst düzeyde olması, okurları kendine çeker. Öykünün eksik yanı; amcanın neden hortladığına dair makul bir açıklamaya değinmemiş. Kuraklığın asıl nedeni hiç belirtilmemiş. Öykünün birazcık daha genişletilse eksik yanlarıyla birlikte böylece ayakları sağlam bir şekilde yere basan bir paranormal öykü olur. Korku-gerilim demek ki öyküde korku ve gerilime dair bir şeyler bulmalıyız. Amcanın geceleri hortlayıp köyü korkutması ve onun öküzünü kıskananların hayvanlarını öldürtebilirdi. Öykünün sonunda dinsel metafora yer verilmesi öykünün geneline tezat düşmüş bir durum olmuş. Sanki alelacele öyküyü bitirmiş gibi bir hava veriyor. Rüya Evrenin Tanrısı (Hakan BALCI - 2013 Başarı Ödülü): Bu öyküye öncelik adı Düşyeri'nin Sahte Tanrısı olmalıdır çünkü Tanrı'ya şirk koşmak günahtır. Kurgu açısında baktığın zamanda merak, heyecan ve akıcılık olduğu için öykü sarmalına giriyor. Metafizik düşler insanı yorar ve daha fazla kurcalanmamalıdır. Öyküdeki cinlerinin rahmani olduğuna kanaat getiriyorum çünkü manevi dünya kendilerinin bilinmesini istemez. Tanrı, her şeyin bir zamanı yaratmış. Uykunun vakitinden fazla yatılması insan sağlığına zarardır. Uyku sadece dinleme ve rahatlama zamanıdır. İntihar Odası (Ümid QURBANOV): Hemyerlisi olan Toğrul Sultanzadə gibi sanat yapayım diye laf ebeliği yaparak insanları okumaktan aciz etmeyen Qurbanov, sıradışı kurgusuyla gelecek vaat ettiğini haykırmıştı dokuz yıl önce. Tarihi bir evin gizemliği ve ölümsüzlük her zaman insanları cezbetmiştir. Kimi insanlar cesaret edip tekinsiz eve girip oranın gizemini öğrenmeye çalışır. İntihar odasına girseydim en korkunç ölüm, sevdiğim kızın gözlerimin önünde ölmesiydi. Onun olmadığı yıllara alışmak bana çok zor gelirdi. Kıyamet koptuğunda hiçbir insan ayakta kalmaz. İntihar Odası niçin vardır sorusuna yönelseydi kalem, belki öyküde akıcılık, merak ve heyecanın üst düzeyde olmasını sağlardı. Hatta bu öykü, o dönemin ödül töreninde birinci olurdu. Duygudaşlık Terörü (Belma FIRAT): Psikolojik Gerilim türünde bir bilimkurgu öyküsünde duygudaşlık iğnesinin sırrını öğrenmeden artan duygudaşlık terörizmi eleştiren bir güldürü olarak kabul ederiz. Oysa önce duygudaşlık iğnenin buluşu ve ülkemize gelişini anlatsaydı ayakları sağlam bir şekilde yere basan öykü olacaktı. Dilenci kılığındaki PKK teröristi, zengin kıza o duygudaşlık iğnesini vurmasıyla kızın Kürtçe konuşması ve kılık kıyafetini değiştirmesi yerine PKK sempatik besleyen tavır sergilemesi daha mantıklıdır çünkü burada Kürt kökenli vatandaşlarımıza hakaret ediliyor dolaylı yoldan. Terörizmin dili, dini ve ırkı yoktur. Kürt kökenli vatandaşlarımızın içinde iyi insanlar da vardır. Onların günahına girmeyelim. İnsanı insan olduğu için seven bir ulusuz Türk ulusu olarak. Önyargılardan uzak durmalıyız. Akıllı ve düşünen bir varlık olduğumuz için bir grubu ve bir halkı dışlamadan gündelik sıkıntılardan yararlanarak güçlü kurgular kurmalıyız. Asul'karen Büyücüsü (Altuğ Can ONAT): Normal şartlarda özgün fantastik roman kisvesinde altında değerlendirilen uyduruk fantastik romanları pek sevmiyorum çünkü Türk Mitolojisi ve Türkçe'nin geniş bir lehçe yelpazesi olmasına rağmen uyduruk kişi ve mekan adlarında ısrarcı davranmaları bana anormal geliyor. Bu öyküyü kısmen beğenmemin nedeni fantastik ve korku-gerilim türleri uyum içinde kurgulanması ve öykünün finaline nutkunun tutulması, bu öykünün cezbedici özellikleridir. Keşke öykünün yaratıcısı bana imkan verseydi de bu öyküdeki karakterler ve mekan adlarının Türk Mitolojisi'nden seçerdim. Böylece savunduğum şeyi başarıyla savunduğumu gösterseydim. Bebek (Sevgi SAYGI - 2013 Başarı Ödülü): Öykü baştan sona kadar başarı ödülü almayacak düzeydedir. Heyecan, merak ve akıcılık yoksunudur. Hamile kadınlar, karnında taşıdığı çocuğun sağlığı hakkında bir bilgi sahip olmuyor. Öyküdeki kabus yoluyla uyarılıyorsa hemen akıl edip doktora giderdi. Gerekli tetkitler yapılır. Selçuk gibi babalar neden engelli evlatlarından tiksiniyorlar. O insanların ne suçu var. Tanrı yazgıları böyle yazmışsa tiksinmeyi bırakıp onları benimsemelidir babalar. Her engelli sağlıklı olmak ister. Onlarda kendi durumlarını sevmiyorlar. Hayata eksik olarak başlıyorlar. Sağlam insanlar gibi hayattan zevk alamıyorlar. Tanrı, hiçkimseyi evladıyla sınamasın. Her insan sağlıklı olarak bu sınama yerine gelsinler. Bir engelli olarak insanlığa en büyük duam budur. Kurguda net bir karar olursa güçlü öyküler ortaya çıkar. Galaktik Tiyatro (Tevfik UYAR): Daha önce Tevfik Uyar'ın Tek Kişilik Firar adlı öykü seçkisinde yüzeysel olarak okudum çünkü günümüzün dizileri gibi kasvetli bir havası vardır. Kalem, karakter adları vermeden olay örgüsünü kurduğu için sıkıcılık bir atmosferi vardır. Karakter adlarının olması ne denli önemli olduğunu bir kez anlıyoruz. Okurlar; olay örgüsüne çeken karakterlerin adlarıdır. Bu adlar sayesinde karakter gözümün önünde başarılı bir şekilde canlanıyor ve böylece olay örgüsünü net bir şekilde anlıyoruz. Okurlar jüri olursa hak eden öyküler layığını buluyor çünkü okurun geniş bir hayal dünyası olduğu için öyküleri değerlendirme yetisine sahip oluyorlar. GİO Ödülleri 2023 yılında 10.yılının şerefine birincilerden oluşan bir öykü seçkisini bekliyorun çünkü All Author konseptinde olur. On yılın en sevilen birincisi okurların seçmesini öneriyorum. Ondan sonraki yıllarda ise beş yılda bir öykü seçki gelmelidir çünkü GİO Ödülleri, Yerli Bilimkurgu Yükseliyor ve TBD Öykü Ödülleri gibi değerli bir yarışmadır. FABİSAD'ın "fantastik eylemleri"ne şapka çıkarıyor, onları destekleyerek eylemlerinin devamlılığını diliyorum. #BetikEli #GİOÖdülleri2013SeçilmişÖyküler #Kollektif #İthakiYayınları #Kitapyorumu #Öykü #SpekülatifKurgu #Bilimkurgu #Fantastik #Gerilim #Korku #KitapTutkusu #KitapOkumakÇokGüzelŞeydir #OkudumBitti #Bookstagram #Bookstagramer
Gio Ödülleri 2013 Seçilmiş Öyküler
Gio Ödülleri 2013 Seçilmiş ÖykülerKolektif · İthaki Yayınları · 201412 okunma
·
421 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.