Çok uzun bir zaman geçmesine rağmen yarım bıraktığım bu kitabı bitirdim. Açıkçası kuramsal kitapları okurken çok fazla not alırım, altını çizerim alıntıları biriktiririm. Bu kitapta alıntılarımı genellikle kendi çalışmalarım için istifledim.
Kitap çoğunluğu tartışmaya açık görüşlerden oluşuyor. Bir zincir gibi birbirine bağlı fakat edebiyat kuramlarıyla uğraşanlar için yüzeysel gelebilecek, derinliği karmaşasından gelen bir içeriği var. Retorik soruları kendi kendine cevaplayan yazarın konudan konuya ani ve bağlantısız geçişleri ve edebiyatın ne olduğundan çok ne olmadığına dair atıflarıyla baygınlık geçirtecek bir metne dönüşüyor. Elbette çevirmenin de bu işte parmağı var. Ne yazık ki Türk diline İngilizceden yapılan tercümelerden anlıyoruz ki kolejliler kendi dillerinin imkanlarını, söz dağarını, cümle yapılarını tam olarak tanımıyorlar.
Kitabı tavsiye eder miyim? Edebiyat kuramıyla ilgilenen herkes bence okumalı, söylenenlerin tartışmalı olduğunu, mutlak olamayacağını kabul etmek şartıyla.
Ayrıca kitabın dipnotlarındaki eserleri not aldım. Güzel kitaplara götüren yönüyle tamamlayıcılığını da ortaya çıkarıyor.