Ceviziçi Tahir mum satardı İstanbul sokaklarında. Durgun ve ağır adımlarla dolaşırdı, bir yanını gizlice kanatan şehrin daracık sokaklarında.
Ceviziçi Tahir mum satmayı sever miydi acaba? Yanıtını kendi de bilmezdi ki, sorularına karşılık aramazdı da zaten. Ama mumlarını severdi. Bazen bir mum kadar cılız görürdü kendini, bir mum kadar yalnız. Geceleri kayıp giderdi İstanbul 'un avuçlarından, damla damla erirdi düşlerinde ve bir mum gibi boğuşurdu karanlıkla; kendine ışık vermeden.