Ortadoğudaki yaşam mücadelesini hissetmiş olmalı ki doğumu sırasında dünyaya gelmek istemedi Amina Stare... Ancak yıllar sonra yetişkin bir kadın olduğunda kendini gene topraklarında buldu. Suriye'deki iç savaş gerçeğini,Suriye'de yaşayan her kesim insandan dinlemek, onların yaşadıklarına,hayat hikayelerine tanıklık etmek,haber yapmak için yaşadığı Amerika'dan doğup büyüdüğü topraklara gazeteci olarak geliyor Amine Stare. İnsanların hikayelerini dinlerken bir yandan da bu zorlu yolculuğa dayanamayıp ölenlerin sayısı dağ gibi bir köşede üst üste yığılan bir konteyner hayal edin. Düşünmesi bile korkunç ama bu insanlar bunları yaşadı. Savaşta anne babasını kaybeden çocuklar, çocuklarıyla birlikte kaçırılan tecavüze uğrayan kadınlar, açlık, kimsesizlik, korkutucu karanlık sokaklar. Her hikaye birbirinden acı. Kaçırılan kadınların yaşadıkları korkunç anlar, küçücük bir çocuğun bir adama satılmasıyla annesinin intihar etmesi, ailesini savaşta kaybeden bir kız çocuğunun yaşamak için direnirken başına gelenler en çok etkilendiğim hayat hikayelerinden oldu. Yazarın şu sözleri de aklıma kazındı; "Kimse saymaz ama savaşta en çok çocuklar ölür, çocukluk düşleri öldürülür. Ne demişti Afgan yazar Khaled Hosseini Uçurtma Avcısı kitabında? "Afganistan'da çocuk çok ama çocukluk yok." Ortadoğu'da çocuk olmakta zor kadın olmakta. Konteynerda karşıt görüşlü iki kadının diyalogları vardı ki bu bölüm müthişti. Kadın olmanın zorluğuna,eşitsizliğe isyan eden Latifa'nın direnişi, bu sözleri günah gören,Latifa'ya kafir diyen Fatima'nın öfkesi... Savaş ortasında kalmış yaşam mücadelesi veren,kimisi kurtulan ama çoğu solan hayatlara tanıklık etmek için lütfen okuyun bu kitabı.

Kayıtsız Kimliklerİnci Yılmaz Şimşek · Gülnar Yayınları · 202253 okunma

··

127 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Pınar