Gül İrepoğlu’nun daha evvel Cariye isimli romanını okumuştum. Bu eserde de Osmanlı has bahçesinde, sarayında, has odalarda geziyorsunuz her an. Yazarın üslûbunu ve betimlemelerini çok beğendim. Ayrıca tarihî bir roman olması sebebiyle bazı önemli detayların araştırılarak yazıldığı, kadin geleneğinizde var olan birçok unusurun da romana dahil edildiği görülmekte. Sıradan okuyucular bu tür detayları gözden kaçırabilir fakat bir yazarın romanı için bu derece titiz olması okuyucusu için çok değerli diye düşünüyorum. Mimar ve sanat tarihçisi bir akademisyen olab İrepoğlu’nun Türkçeyi kullanmadaki başarısı da muhakkak zikredilmeli. Sırada merakla beklediğim “Kavuşmak” isimli roman var.