1. Oyun: Evcilik Oyunu Türkiye'de -ne yazık ki- en büyük tartışmaları, en büyük fikir ayrılıklarını, en sıradışı iddiaların ortaya atılmasına neden olan bir konu...'cinsiyet.' Mevzu feminist olmak, eşitlikçi olmak değil. Mevzu cinsiyete dayanan soruları oluşturmak. Cinsiyet bir soru olmamalı. Şahsen, 'kadının şu hakkı var' kadının bu hakkı var' tartışmalarından veya kadınların iş sektöründe, eğlence sektöründe, 'şu' sektörde, 'bu' sektörde, 'farkındalık, atılım' başlıkları altında olaya dahil olmasından nefret ediyorum. Çünkü kadının bir yere dahil olması atılım veya farkındalık değildir, normaldir. Bu durumlara alkış tutmak, normal olmadığını söylemektir bir bakıma. Neyse çok uzatmayalım. 'Evcilik Oyunu' Adalet Ağaoğlu'nun 1961-1962 yıllarında yazdığı bir oyundur. Eleştirdiği konu ise dönemine uygun olarak, sevgisiz kurulmuş, anne baba isteği üzerine kurulan evlilikler. Kurduğu gerçek dünyanın yanında metaforu da muazzamdı. Havasızlıktan ölen evli çift... Bunun yanında Ağaoğlu, Türkiye'de -sürekli- kadınlara yüklenen çirkin ithamları, omuzlarına yüklenen büyük yükleri de eleştiriyor. Keyifli olmaktan ziyade sinir bozan bir oyun ama gerçekler... 2. Oyun: Çatıdaki Çatlak İlki kadar iyi olduğunu düşünmüyorum. Biraz uzatılmış ve sıkıcı bir metni var. Ağaoğlu, tiyatro uyarlamasını düşünerek yazmış olabilir. Karakterler ilk oyuna göre daha sinir bozucu karakterlerdi... İşlenen konu ve bağlanan yer güzeldi ama meyin uzun ve sıkıcıydı. 3. Oyun: Kendini Yazan Şarkı İlk 2 tiyatroya göre daha roman havasında yazılmış bir metindi. Okuması keyifli ve sürükleyici. İçeriği bütün olarak da, parça olarak da manidar anlamlar taşıyor. Keşke daha mutlu bitseydi, demekle beraber, mutlu bitseydi iz bırakmazdı, demekten de kendimi alamıyorum. 3 oyun içinde en çok son oyunu beğendiğimi söyleyebilirim. Çünkü sinirlerimi en az bozan son oyun oldu :D keyifli okumalar ve iyi geceler dilerim.

Toplu Oyunlar - 1Adalet Ağaoğlu · Yapı Kredi Yayınları · 034 okunma

·

140 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.