Amin Maalouf un okumadığım birkaç kitabından biriydi. Kitaplarını genellikle tarihi gerçeklikler üzerinden kurgular, benim de okumaktan zevk aldığım kurgu bu olurdu. Maalouf bu kitabında bir distopya kurgulamış. "Dünyada kadın olmazsa ya da kadın oranı gitgide düşerse neler olabilir?"i sorguluyor. İkinci Ramses’in dışkı yiyen küçük bokböceklerden birinin önünde yerlere kapandığını biliyor muydunuz? Bok böceğinin yuvarladığı topak,Mısırlılara göre güneşin gökteki hareketini simgeler. Dışkıdan tabutlarını parçalayan bok böcekleri de ölümden sonra dirilişi simgelerdi. Ona ölümsüzlük simgesi, dolayısıyla canlılık, sağlık, bolluk simgesi payesi verilmişti. Zamanın birinde bu kutsal bokböceği baklalarından elde edilen tozun, erkeklik gücünü artırdığı gibi, ayrıca erkek çocuk dünyaya getirmenizi de sağladığı toplunda yayıldı. Bilim artık kız çocuk doğumunu engelleyebiliyordu… Dünyanın güney bölgelerinde, zaman içinde, artık kız çocuklar o kadar azaldıki; kuzeyde hala kız erkek dengesini kaybetmeyen nüfus kendi kızlarını artık güneylilere karşı korumak zorundaydı… Güneyli halklar gözümüzün önünde evrim geçirip, sıradan yaşamdan ve gelecek umudundan yoksun şiddet sarhoşlarına mı dönüşeceklerdi?!

Beatrice'ten Sonra Birinci YüzyılAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20191,676 okunma

46 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ender Topçuoğlu