Öncelikle kısa hikayelerden oluşan, fakat büyük romanlardan bir-iki sayfalık küçük alıntılar etkisi verecek kadar derin eserler toplusu diye bilirim. Türk diline yapılan vurgu, yazarın kendi eserlerini gönüll olarak türkçeye çevirmeye başlaması gözlerimi yaşartmadı değil. Fatmanın "Bundan daha iyice bir dünya yok muydu" sorusu, su aramaya çıkan askerle aralarında geçen konuşmadan sonra ev sahibinin "İhtimal yarın bana akan kanını sunucak olan bu adam kuyumun suyu için benden hakkımın helal edilmesini istiyordu" sözleri o kadar yıkıcı, adeta yakıp kavurucu bir etkiye sahipti ki, ruhum dondu. Fakat Fransız şair ve yazar Thédore de Banville'den çevrilen "Kadın Şikayeti" bilhassa bende komik, daha da ziyade sarkastik bir gülüş yarattı.
Tekrar okur muyum? - Evet ama sanmıyorum çünkü tekrardan bu acıları ruhumun kaldıra bileceğinden emin değilim.