Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

716 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Soğuk Rusya Atmosferinde Yaşanan Masalsı Bir Aşk...
Herkese Merhabalar, Yıllar önce Kıvanç Tatlıtuğ ve Farah Zeynep Abdullah'ın başrolünde olduğu aynı adlı dizinin tanıtımları çıktığında bir hevesle beklemeye başlamıştım. Sonra dizinin kitaptan uyarlama olduğunu duyup akabinde kitabını da almıştım. Ancak sonra dizi yayından kalkacak söylemleri çıkınca son 10 bölümü izlememiştim. O gün bugündür de kitapta okunmayı bekliyordu. Ta ki geçen gün dizinin bir posterine denk gelene kadar, hemen kalkıp kitabı elime aldım ve içinde kayboldum :) Öncelikle ben bu güzel yazarın dilinden nasıl kendimi mahrum bıraktım diye kendime kızıyorum. Dili ve oluşturduğu atmosfer o kadar akıcı ve keyifli ki, okurken bir an bile sıkılmadım, hatta bana az bile geldi. Yazarın kendi Dedesinin hikayesini yaptığı araştırmalar sonucunda kitaplaştırdığı zaten sanırım bir çoğumuzun bildiği bir gerçek ama hep okurken neden böyle oldu diye söylenip durdum :( Kitabın Konusuna Gelirsek; Seyt , Kırım Türkü olarak ve Eminof'un oğlu olarak servet ve ünvanla dünyaya geliyor. Babası onu kendi gibi görüp, Rusya da okumaya götürüyor. Ailesinden uzak girdiği bu yatılı Askeri okulda ise zamanla zekası, yakışıklılığı ve kişiliği ile başarılara imza atıyor. Mezun olduktan sonra ise Çar Nikola'nın Muhafız Alayında genç bir Üsteğmen olduğunu görüyoruz. Gittikleri bir balo da ise henüz 16 yaşında olan Shura'yı görmesiyle ikisi de aşk ateşine düşüyorlar. Seyt, çapkın biri olmasına rağmen ilk defa birine gerçekten aşık oluyor, Shura ise ilk aşkını yine Seyt ile yaşamak istiyor. Zamanla aşkları ilerliyor ancak, Seyt'in babası kesinlikle Müslüman olmayan bir kız ile evlenmesini istemediğini söylediği için ailesine uzun süre bu durumu açıklamıyorlar. Bizim aşıkların bu masalsı sevdası devam ederken, Rusya da iç karışıklık ortaya çıkıyor ve Ülke savaşa giriyor. Seyt'in de alayında olduğu Çar Nikola ve onların yanında olan herkes Bolşevikler tarafından hain ilan ediliyor ve öldürülmek için emirler çıkıyor. Bu durumdan sonra ise savaş günler, kıtlık ve acılı günler aşıklarımızı da vuruyor. Bu süre zarfında Shura , babasını kaybederken, Seyt bir çok arkadaşını kaybediyor. Kitabın ilk sayfalarından beri gördüğümüz Seyt'in çocukluk arkadaşı Petro ise bir anda saf değiştirip, arkadaşlarını öldürmek isteyen Bolşeviklerle işbirliği içerisine giriyor. Bu saatten sonra ise Seyt ve yakınlarının can tehlikesi artıyor. Seyt ve en yakın arkadaşı Celil sevgilileri olan Shura ve Tatya yı alıp Kırım'a kaçıyorlar. Set'in babası Shura'yı görünce oğlunu reddediyor ve evinden kovuyor. Aşıklar başka bir eve çıkıyor ama bir gün Petro ve Bolşeviklerin Kırım'a geldiği haberi alınınca oradan da kaçmaları gerekiyor. Burada yaşanan 2 kayıp var 1 tanesine çok üzüldüm ama diğeri hakettiğini buldu bence :) Shura ve Seyt yaşanan olaylar sonucu önce Sinop oradan ise İstanbula geliyorlar. O dönem Osmanlının da Son Günlerine tanıklık ediyoruz, Mustafa Kemal Paşa'nın yaptıklarını ve Ülkenin o dönemki ortamına da tanıklık ediyoruz. Herşey başta iyi giderken ve iki aşık birbirinin sevgisinde yollarını bulmaya çalışırken Seyt'in yaptığı bir hata sonrasında karşılıklı yapılan bazı hatalar sonucunda ikilimiz ayrılıyor. Ktabı okurken tam anlayamadığım şekilde ki yazar o kısımda biraz eksik bırakmış bence, Seyt'in yalnız olduğu bir dönemde arkadaşının ısrarı ile Mürvet yanı Murka ile evlenmesini ve eşinin küçük yaşta tecrübesiz oluşu, ailenin aşırı tutucu oluşu gibi nedenlerle evliliklerini doyasıya yaşayamadıkları bir hikayeye geçiş yapıyoruz. Ama kitap devam ederken ise, Shura ve Seyt'in bu evlilik olmasına rağmen ki en başta Shura kendini çok üzmüştü. Gizli gizli buluştuklarını görüyoruz. Shura'nın da hayatında birisi var ve değişik bir döngüye girmiş durumdalar. Hala aşık olmalarına rağmen bu hayat hem kendilerine hem yanlarında ki kişilere haksızlık olduğunu düşünüp sonunda ise malum sonla bitişini görüyoruz... Kitabın başından beri devam eden o hava ne yazık ki son 100 sayfa da bozuldu. Yazarın aslında kendi nenesi olan Murka'yı birden Shura ile Seyt'in arasına girdiği için çok sevemedim. Aslında ikinci kitabı çok merak ediyorum ama okur muyum henüz bilemedim. Seyt'in aşığım aşığım demesine rağmen günlük maceralarından vazgeçmemesine çok sinir oldum ki Shur'a ne yaptı peki gitti oda aynısını yaptı. Keşke aklımda o şekilde kalmasaydınız. Seyt her ne kadar eşini de sevdiğini söylese bence ömrü boyunca Shura'yı sevdi. Shura'da ömrü boyunca Seyt için yaşadı. Ama zatan kavuşuyor olsalardı böyle akılcı kalıcı olmazdı :) Artık 21 Bölümlük dizisini de izleyebilirim. Zira ilk kitabın sonunda bittiği yere bakarsak dizi de tam aynı noktada bitmiş. Puanım 10 :)
Kurt Seyt - Shura
Kurt Seyt - ShuraNermin Bezmen · Pmr Yayınları · 20142,249 okunma
··
1.096 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.