İnsan kelimesinin tanımına bakarak başlamak istiyorum bu etkileyici kitabın yorumuna. Bir çok kaynak diyor ki, İNSAN; Bir kültür içerisinde ve toplum halinde yaşayan, düşünme, konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları değiştirebilen ve bulguları biçimlendirebilen canlı. Bu tanımdan yola çıkıp, tarih boyunca yaşanan tüm savaşların mayasının yine insan olduğunu görmek insanı o kadar üzüyor ki. Düşünüyor ama akledemiyor, konuşabiliyor ama sorun çözemiyor, olayları değiştirebilme ve biçimlendirebilme yetisine sahip ama başarılı olamıyor. Öyleyse insan, asırlardır ne için yaşıyor? Ne arıyor? Üstünlük kurma ve daha fazla refah içinde yaşama isteği mi, insanı insanlıktan çıkaran? Ömür dediğimiz, verilmiş sınırlı bir nefes sayısında bu ne kadar önemli peki? Tarihin yaşanmış, en barbarca ve en acımasız katliamlarının yaşandığı Nazi Zulmü'nün gerçeklerini, bir kurgu ile doğrulardan sapmadan, küçük bir çocuk olan Simon'un yaşamı üzerinden anlatan kitap, benim bir çok şeyi tekrar tekrar sorgulamamı sağladı. Üzücü, acı ve nefret dolu zulmün kendisini tekrar hatırlattı. Ailesinden başlayarak, onca sevdiğinin katledilişine şahit olmuş bir çocuk kadar temiz olamadı mı yüreğiniz? Diye sormadan edemedim insanlığa. "İnsanın insana ettiği kötülüğü de başkası yapamazmış" dedim sonra. Akıcı ve güzel bir anlatımla sizi bir anda içine alan, insanlığın utanç tablolarından sadece birini gözler önüne seren bu kitabı geciktirmeden okuyun derim. Zafer Hocam'a da duyarlılığından ve bizleri böyle bir kitapla buluşturduğundan dolayı teşekkür ederim. Robin Sharma'nın şu sözü de hiç ışık tutamamış görünüyor insanlığa, bu gün hala savaşlar yaşayan bir dünyada olduğumuza bakarsak; 'Yarını iyileştirmenin tek yolu bugün neyi yanlış yaptığını bilmektir.' Robin Sharma ~~~

SimonZafer Değirmenci · Dionysos Yayın · 202132 okunma

·

85 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mavi