Gözlerinizi kapatın ve içerisinde bulunmaktan keyif aldığınız mekanı ya da yürürken hiç bitmesini istemediğiniz bir sokağı düşünün. Etrafınızda neler var? Odanın içerisindeki hangi bibloyu, sokaktaki hangi dükkanı net olarak hatırlıyorsunuz? Aslında çevrenizde neler olduğuna ne kadar dikkat etmişsiniz? Nefes almaktan keyif aldığınız zamanlarda mekanla mı bütünleşmişsiniz yoksa sadece size iyi geldiği için mi orayı seviyorsunuz?
İlhan Berk de sanki bu soruların cevaplarını Galata'yı düşünerek kitabına yazmış gibi anlatıyor bize. Gözü kapalı olarak dükkanlarını, hanlarını, yaşayanlarını aktarıyor. Yakın bir arkadaşıyla sohbet eder gibi konuşuyor sizinle, kuralsız, düşüncelerinin en doğal biçiminin diline dökülmesiyle. Ek olarak bu eseri bir tanıklık kitabı olarak da görmemizi talep ediyor. Gezi kitabı değil, tanıklık kitabı. Onun için okurken gezi kitaplarının rasyonelliğini arayanlar bu sokakta kaybolabilir. Tanık olunan bir hikayenin parçası olanlar ise iki şairin isminin kesiştiği cadde üzerinden Galata'yı turlamaya devam edebilirler. :))
Keyifli okumalar!
Aleyna.
Galata 
İlhan Berk
·
120 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.