Zweig muazzam tasvir, betimlemeler ve eşsiz benzetmeleriyle dili çok yetkin bir şekilde kullanabildiğini kanıtlıyor. Genel olarak bu hikayede diğer öykülerinde de rastladığımız gibi başkahramanın iç savaşı aktarılıyor. Kahramanın kendi ruhuna yaptığı mecburiyet ve tutsaklık, uzun sürse de nihayetinde bilince varıp zincirlerini kırması ve onlardan kurtulma serüvenine tanık oluyoruz. Yazar kahramanın yaşadığı iç sıkıntıları, kaygıları okuyucuya dibine kadar yaşatmış.
Toplumun koyduğu yasalara eleştirilerini yönelterek kimsenin hiçbir şeye mecbur olmadığı insanların yalnızca kendi yasaları olduğunu hatırlatıyor. İnsanı ancak kendi tutsak yapar ve ancak kendi kendini özgür bırakabilir.