Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

338 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Her Daim Karanlık
Bir darbeler ve darbe teşebbüsleri ülkesi olan Türkiye'yi en çok sarsan ve dönüştüren(olumsuz manada) darbe hiç kuşkusuz 12 Eylül darbesidir. Kramp'ın "Lan N'oldu" şarkısında da söylediği üzere "derken bir sabah erken/birbirimizin yüzüne bakamaz olduk bu ne" kıvamına dönüştürdü bu darbe Türkiye'yi. İşte o yıllarda yani darbe sonrasında "biz nerede yanlış yaptık, peki bundan sonra ne olacak" sorularıyla kalakaldı Türkiye solu ve entelektüelleri. Bu ruh hali o dönemin her türlü sanatsal ürününe de yansıdı haliyle. 12 Eylül faşizmiyle ezilmiş olmanın yenilgi ruhu ve karamsarlığı hakimdir bu dönem eserlerine. Leyla Erbil'in Karanlığın Günü romanı da böyle bir dönemin üretimi. Erbil, kendinin de içinde bulunduğu o yazar/çizer takımının, solcuların acıklı ve tükenmiş halini anlatır romanında. Zaman zaman eleştiri tonu artsa da sırtını sıvazlamayı, henüz hâlâ sıcak olan yarayı tımar etmeyi de ihmal etmemeye çalışır yazar. İlk 15-20 sayfasında ısınamadığım bu romanı sonra sonra bayağı severek okudum. Erbil'in ustalıklı dili kitabı sevme nedenim oldu. Ama Erbil'in tuhaf anlatım denemeleri de yok değildi kitapta. Yenik aydınlarımızın hikâyesi ve anlatıcının akıl hastanesindeki annesinin hikâyesi kol kola, birbirinden rol çalmadan güzel güzel ilerlerken bir bakıyoruz yazarımız tümüyle bilinçakışından ibaret ve iki hikâyeye de oturmayan bir bölüm serpiştirivermiş araya. Anlatımın sınırlarını zorlayan bu "postmodern eziyetlere" rağmen kitabı sevdiğimi söyleyebilirim.
Karanlığın Günü
Karanlığın GünüLeyla Erbil · İş Bankası Kültür Yayınları · 2018255 okunma
·
367 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.