Kara KitapMerhaba :)
O kadar ilginç bir kitaptı ki nasıl başlayacağımı bile bilmiyorum... Aslında inceleme yazmayacaktım ama madem bu kadar layıkıyla okumaya uğraştın o zaman yaz dedim :)
Kitap şöyle başlıyor...
Kitabın anlatıcı ve kahramanlarından biri olan Galip bir gün uyandığında karısı Rüya'nın bir mektup bırakarak kendisini terk ettiğini görüyor. Bunun üzerine tabii ki Galip'te düşünceler, varsayımlar,değişik ruh hali durumları başlıyor.
Galip düşünmeye devam ettikçe Rüya'nın üvey abisi Celal ile birlikte olduğuna kendisini inandıyor ve başlıyor Celal'i aramaya...
Bundan sonra ise bizi normal bir arayış hikayesi beklemiyor ;) Arayış deyince böyle kapı kapı Celal'i aramaktan bahsetmiyorum.Galip Celal'i, Celal'in köşe yazılarından yola çıkarak aramayı tercih ediyor.
Gelelim uzun yıllardır köşe yazarlığı yapan Celal'in yazılarına...
(Bundan sonra kitap bir bölüm Galip bir bölüm Celal şeklinde ilerliyor.)
Celal'in köşe yazıları ise siyasetten,dine,ekonomiden, topluma,aşka vs.vs aklınıza gelebilecek her türlü (Rüya'yla alakalı ya da alakasız ama hayata dair) konuya sahip. Yani bu yazıların hepsi size başka bir konudan bahsedecek,kitabı okurken sık sık, "durun noluyor ya biz buraya nereden geldik şimdi" derseniz şaşırmayın yani :) Aynı zamanda bu yazıları okurken Rüya'yı aradığını düşünen Galip aslında kendi içinde de bir arayış içine giriyor.
Genel olarak bu şekilde çok yavaş ilerleyen kitap bana göre ilginç bir şekilde, (Bunu söylemeyeceğim.) okuyucuyu şaşırtarak sonlanıyor.
Kara Kitap benim Orhan Pamuk ile tanışma kitabımdı ama tanışmak için sanırım en zor kitabını seçtim ;) (Her zamanki gibi :D)
Kitabın müthiş bir edebi değer taşıdığını kesinlikle düşünmekle birlikte herkese tavsiye etmiyorum, okuyabileceğini düşünenler ve kendini sağlam bir okumaya hazırlayanlara ise tabii ki tavsiye ederim. Herkese keyifli okumalar dilerim ;)