Samuel, yazı yazmayı sevmeyen ve yazı yazmanın dünyanın en sıkıcı şeyi olduğunu düşünen bir öğrencidir. Tabii, hepimizin öğrenciliğinde olduğu gibi Samuel’in öğretmeni tüm sınıftan bir kompozisyon yazmasını ister. Ne yazacağını, nasıl yazacağını dakikalarca düşünen Samuel’in kaleminde bir hareketlilik olur. Samuel, kaleminin onunla konuştuğunu fark eder. Aralarında oluşan arkadaşlık onları kelimelerden oluşan kocaman bir hayal dünyasına çağırır.
“Yazmayı Sevmeyen Çocuğun Hikâyesi” çocukların hayal dünyasını geliştirmek ve beslemek açısından oldukça zengin. Günümüzde yazmayı sevmeyen çocukların sayısını düşünecek olursak… Verilen ödevlerin sadece görev olarak değil de yaşadıklarımızla ve hayal gücümüzle birleştirerek yapılmasını, hayal gücünün sınırsız olduğunu, dostluğu ve hiçbir varlığa zarar verilmemesini anlatan bir eser. Ayrıca kitabın içinde bilgilendirici bölümler de var.
Son olarak Miriam Dubini’in bu eserini 8 yaşından itibaren tüm çocuklara, yazarlık dersleri için tüm öğretmenlere tavsiye ediyorum.