Kabirde İlk Gece deyince bile tüylerim diken diken olmuş, ha gayret seren sen bu işi yaparsın demiştim. Maalesef kitap benim için koca bir hayal kırıklığı oldu. Kabirde ilk gece için dahi bu kalınlıkta bir kitap çok kolaylıkla yazılabilecekken, tüm bir ahiret hayatını aynı içeriğe sığdırmak biraz sığ olmuş. Üzgünüm. Kitap benim değil birinden aldım ve o birini de buraya etiketlemiyorum çünkü ben beğenmedim kitabı. Ben daha çok ölümün insanın yüzüne vuruşunu, kabirdeki yaşayacağı hesabı ve hayatı okurum diye düşünmüştüm. Çünkü benim için orası, benim için değil aslında herkes için öyle olmalı, orayı geçen daha ilerde iyisini umabilir ancak. Çok yavan bir şekilde işlemiş her şeyi. Yani adam sen ölmüşsün. Bir şok geçirsene. Kendi cenazeni izle. Bir inanma öldüğüne. Bir vur başını. Yok hiç bir şey yok. Aslında ne yazarı biliyorum ne kitabı ama galiba bir şeyleri çözdüm yaptığı alıntılardan. Yorumum bu kadar. Zaman kaybı diyemem sonuçta en az 200 tane de ayet barındırıyor kitap. O yüzden de tabii okunabilir. Sadece sıfır beklenti ile. Acaba benim ölüm diye düşündüğüm şey farklı mı ? Olmaması lazım. Ölüm ne zaman olursa olsun ne şart altında olursa olsun beklenmedik bir olaydır ve insanı kısa vadede de olsa bir şoka sokar. Şok olmasın telaş olsun. Ölüm bu ya. Gelişimizin gidişi. O kadar basit mi hemen öyle kabirden, sırattan cennete. Ve hatta Allah(c.c)'ın rüyet-i cemaline. Ben Dante'nin İlahi Komedyası'nın farklı bir versiyonunu okumuş gibi hissettim teşbihte hata olmasın inşallah. Bunu da ilk kez okudum: “Allah, İmran kızı Meryem’i, Firavun’un hanımı Âsiye’yi ve Musa’nın kız kardeşi Gülsüm’ü cennette bana zevce olarak vermeyi hükmeyledi.” (Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebir, VIII/258. Rivayet zayıftır. bk. Mecmau’z-Zevâid, IX/218)

Kabirde İlk GeceSeyit Ahmet Uzun · Bilge Yayınları · 2009396 okunma

·

172 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Seren