Savaş ve savaşta kadına ve erkeğe düşen payların adaletsizliği üzerine bir opera librettosu. Yunan trajedilerinde görülen "ana-oğul" dostluğu ve "baba-oğul" düşmanlığı işlenmiş eserde. Hatta işin içine Doğu destanları da girebilir. Şeyhname'deki Sohrab ve Rüstem hikayesini de andırıyor.
Adriana, zavallı biri olarak gördüğü ve kendisine sürekli kur yapan Tsargo'yu reddeder. Şehir, bir iç savaş arifesindedir. İç savaşın başlaması, Tsargo'ya aradığı fırsatı sunar. Silahlanan Tsargo, Adriana'nın evine gider ve ona tecavüz eder.
Adriana, bu tecavüz sonunda hamile kalır ve bir oğlan doğurur.
Burada beni en çok etkileyen şey, Adriana'nın yaşadığı korkunç ikilemdir: Oğlu canavara mı, yoksa kendine mi benzeyecektir? Oğlu Habil mi olacak yoksa Kabil mi?
Çok çarpıcı değerlendirmelerin bulunduğu harika bir kitap. Tavsiye ederim.