Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Size kendi ahlakımın esasını ve temelini Atlas Vazgeçti'de yazdığımdan daha iyi bir şekilde özetleyemem. Bu nedenle onu başka cümlelerle ifade etmeye kalkışmak yerine, size Atlas Vazgeçti'den benim ahlakımın niteliğine, temeline ve ispatına dair olan pasajları okuyacağım: "İnsanın aklı, sağ kalmanın temel aracıdır, insana hayat verilmiştir ama sağ kalma garantisi sunulmamıştır. Vücudu ona verilmiştir ama dayanıklılığı sonsuz değildir. Aklı ona verilmiştir ama içeriği değişkenlik gösterir. Hayatta kalmak için insanın eyleme geçmesi gerekmektedir, eyleme geçmeden önce de girişeceği eylemin niteliğini ve amacını bilmek zorundadır. Yiyeceğini elde edebilmesi, ancak yiyecek kavramını bilmesiyle, onu elde etmenin yolunu bulmasıyla mümkündür. Bir hendek kazarken de bir siklotron yaparken de bunu kendi amacını bilmeden, nasıl yapılacağını bilmeden başaramaz. Sağ kalabilmek için düşünmek zorundadır. "Ama düşünmek de bir seçimdir. Sizin hiç düşünmeden insan doğası dediğiniz şeyin anahtarı, birlikte yaşadığınız ama adını koymaktan korktuğunuz o açık sır, insanın isteğe bağlı bilince sahip bir varlık olduğudur. Mantık, otomatik olarak çalışmaz. Düşünmek mekanik bir süreç değildir. Mantığın bağlantıları içgüdülerle kurulamaz. Midenizin, akciğerlerinizin, kalbinizin işleyişi otomatiktir ama aklınız öyle değildir. Hayatınızın her saatinde ve her noktasında, düşünmekte ya da düşünme çabasından kaçınmakta serbestsiniz. Ama kendi tabiatınızdan kaçıp kurtulmakta serbest değilsiniz. Mantığın hayatta kalma aracınız olduğu gerçeğinden kaçınmanız mümkün değildir. İnsan olduğunuza göre sizin için 'olmak veya olmamak' demek, 'düşünmek veya düşünmemek' demektir. "İsteğe bağlı bilince sahip bir varlığın, otomatik bir davranış rotası yoktur. Eylemlerine rehberlik edecek bir değerler koduna ihtiyacı vardır. Değer, kişinin kazanmak ve muhafaza etmek için uğrunda eyleme geçtiği şeydir; iyi eylem ise kişinin onu kazanmak ve muhafaza etmek için attığı adımlardır. Değer, bir soruya verilecek cevabı varsaymak zorundadır: Kimin için değer ve ne amaçla değer? Değer ayrıca bir standardı da varsayar. O da bir amaçtır, bir alternatif karşısında eyleme geçme ihtiyacıdır. Alternatifin olmadığı yerde hiçbir değer söz konusu olamaz. "Evrende bir tek temel alternatif vardır: var olmak veya olmamak. Bu da bir tek tür kimliği ilgilendirir: canlı organizmaları. Cansız maddelerin varlığı koşulsuzdur, hayatın varlığı öyle değildir. Belli bir eylem rotasına bağlıdır. Madde yok edilemez, biçim değiştirebilir ama varlığı ortadan kaldırılamaz. Sürekli bir alternatifle, ölüm kalım alternatifiyle karşı karşıya olan yalnızca canlı organizmadır. Hayat, kendi varlığını sürdürme yolunda, kendinin başlattığı bir süreçtir. Bir organizma bu süreçte başarısız olursa ölür. Kimyasal bileşenleri kalır ama hayatı yok olur. Değer kavramını mümkün kılan yalnızca hayattır. Her şey ancak canlı bir varlık için iyi ya da kötü olabilir. "Bir bitki, yaşayabilmek için kendini beslemek zorundadır. Ve tabiatı onu; güneş ışığını, suyu, ihtiyaç duyduğu kimyasal maddeleri bulmaya yönlendirir. Hayatı, eylemlerini yönlendiren değer standardıdır. Ama bitki, eylemleri konusunda bir seçim hakkına sahip değildir. Karşılaştığı koşullar açısından alternatifler vardır ama işlevi konusunda hiçbir alternatif yoktur: hayatını sürdürmek için otomatik olarak hareket eder, kendini yok etmeye yönelemez. "Hayvan, hayatını sürdürme teçhizatına sahiptir. Duyuları ona bir eylem kodu verir ve neyin iyi neyin kötü olduğunu otomatik olarak bilir. Bu bilgiyi çoğaltma ya da bu bilgiden kaçma imkânı yoktur. Bilgisinin yetersiz olduğu durumlarla karşılaşırsa ölür. Ama yaşadığı süre boyunca bilgisine dayanarak, otomatik güvenliğe sahip olarak, seçim hakkına sahip olmaksızın hareket eder. Kendi çıkarlarını görmezden gelmeye hakkı yoktur, kötülüğü seçip de kendini yok etmeye karar veremez. "İnsanın otomatik bir sağ kalma kodu yoktur. Tüm diğer canlı türlerinden farkı, alternatifler karşısında isteğe bağlı seçimleriyle hareket edebilmesidir. Kendisi için neyin iyi, neyin kötü olduğu konusunda otomatik bilgilere sahip değildir, hayatının hangi değerlere bağlı olduğunu, ne gibi eylemler gerektirdiğini bilmez. Şu anda sağ kalma içgüdüleri hakkında bir şeyler mi mırıldanıyorsunuz? Sağ kalma içgüdüsü, tam da insanın sahip olmadığı şeydir. İçgüdü yanılgısız, otomatik bir bilme biçimidir. Bir arzu, içgüdü değildir. Yaşamayı istemek, size yaşamak için gerekli bilgileri getiremez. İnsanın yaşama isteği bile otomatik bir şey değildir; bugün sizdeki gizli kötülük, o arzuya sahip olmayışınızdır. Ölümden korkmanız yaşamı sevmek demek değildir, size sağ kalmak için gerekli bilgileri kazandırmaz. İnsanın bilgiyi edinmesi ve eylemlerini seçmesi ancak düşünme süreciyle mümkündür, bunu da doğa ona zorla yaptırmaz. İnsan, kendi kendinin yok edicisi olma gücüne sahiptir. Tarihin en büyük bölümü boyunca da böyle hareket etmiştir. "Kendi sağ kalma yollarını kötü olarak kabul eden bir canlı varlık, sağ kalamaz. Kendi köklerinde dolaşıklık yaratmaya kalkan bir bitki, kendi kanatlarını kırmaya çalışan bir kuş, karşılaştığı ortamlarda uzun süre dayanamaz. Ama insanlık tarihi, insanın kendi aklını inkâr etmesinin ve onu yok etmeye çalışmasının sürekli mücadelesi olarak tezahür etmiştir. "İnsana mantıklı hayvan denmiştir ama mantık bir seçim meselesidir. Tabiatının insana sunduğu alternatif de ya rasyonel bir varlık ya da intihar eden bir hayvan olmaktır. İnsan kendi seçimiyle insan olmak zorundadır. Hayatına kendi seçimiyle değer vermek zorundadır. Onu devam ettirmeyi, kendi seçimi olarak öğrenmek zorundadır. Kendine gerekli olan değerleri kendi seçimi olarak keşfetmek, iyi eylemleri kendi seçimi olarak uygulamak zorundadır. "Şu anda beni dinleyenler... Kim olursanız olun, içinizde bozulmadan kalmış canlı varlığa, insanlık kalıntısına, aklınıza sesleniyorum ve diyorum ki: Mantığın bir ahlakı vardır, insana uygun bir ahlak vardır ve insanın hayatı, kendi değerler standardıdır. "Rasyonel bir varlığın hayatına uygun her şey iyidir, onu yok edecek her şey kötüdür. İnsan tabiatının gerektirdiği hayat, akılsız bir hayvanın hayatı olmadığı gibi, yağmacı bir serserinin, mırıldanıp duran bir mistiğin hayatı da değildir. Düşünen bir varlığın hayatıdır. Güç kullanmakla ya da sahtekârlıkla yaşanan hayat değil, başarılarla yaşanan hayattır. Ne pahasına olursa olsun hayat değildir çünkü insanın sağ kalmasının bedelini ödeyebilmesi için tek şey vardır, o da mantıktır. "İnsanın hayatı, ahlakın standardıdır ama kendi hayatınız bunun amacıdır. Eğer hedefiniz dünyada var olmaksa eylemlerinizi ve değerlerinizi, insana uygun standartlara göre seçmeniz gerekir. Hayatınız olan o tek varlığı sürdürme, doyuma erdirme, zevkini çıkarma değerlerine uygun olarak bir seçim yapmanız gerekir." Bayanlar ve baylar, Objektivizm'in size sunduğu şey budur.
Sayfa 112 - Pegasus Yayınları - Çeviren: Nejdet Kandemir - I. Baskı: İstanbul, Kasım 2021 •İnanç Ve Kaba Kuvvet: Modern Dünya'nın Düşmanları, 1960Kitabı okudu
··
557 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.