"İnsana duyulan aşk ölümlüdür, tıpkı beden gibi. Ölümsüz bir aşk için, ölümsüz bir varlığı sevmek gerek. Hiçbir zaman senin olmayacak, hiçbir zaman anlayamayacağın, hiçbir zaman doyamayacağın, hiçbir zaman kavuşamayacağın, hiçbir zaman terk edemeyeceğin bir varlığı." Ahmet Ümit kitaplarını sever misiniz ? Okurken sizleri bambaşka dünyalara götüren yazarın kalemi ile tanışmadıysanız mutlaka bir yerden başlamalısınız diyerek kitaptan bahsetmek istiyorum. Bu kitap öncelikle isminden dolayı beni kendine çekti. Bab-ı Esrar; 'sır kapısı' demektir. Sadece isminden tasavvufla ilgili bir kitap olduğunu anlayamamıştım ama kitapta bol bol tasavvufi konulardan, Mevlana ve Şems arasındaki ilişkiden kesitler okuyoruz. Konya'da bulunan bir turizm şirketinde çıkan yangından dolayı, anlaşmalı oldukları sigorta şirketine yüklü miktarda masraf çıkıyor. Merkezi yurt dışında bulunan bu sigorta şirketi de Kimya Karen isimli çalışanını konuyu araştırması için Konya'ya gönderiyor. Kimya Karen ise Konya'ya asla yabancı olmayan, babası Konyalı olan bir kadın. Kimya'nın babası Konyalı olsa da küçük yaşta annesiyle birlikte onları terk eden babasını asla affetmediği için aslında Konya ile de bir bağı kalmamıştır. Sadece iş için geldiği Konya'da Kimya'nın başına öyle şeyler geliyor ki şaşkınlıkla okuyoruz. Bab-ı Esrar'ı severek okudum ancak Ahmet Ümit'in diğer kitapları gibi polisiye ağırlıklı bir kitap olacağını düşündüğüm için birazcık hayal kırıklığına uğramış olabilirim. Kitapta aksiyon ve polisiye de vardı ancak genel olarak öne çıkan Mevlana ve Şems ilişkisiydi. Ahmet Ümit'in kalemini okumak çok güzeldi ama tasavvufi konuları okumayı sevenlerin bu kitabı daha çok seveceğini düşünüyorum. Sevgiyle ve kitapla kalın..

Bab-ı EsrarAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201836,1bin okunma

·

2.569 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.