Kundera, çok olağanüstü bir şey anlatmıyor ama olağan olan bir şeyi muazzam bir olağanüstülük ile anlatıyor.
Ne zaman Kundera okusam gerçeklik ile kurmaca arasında gidip geliyorum. Her şeyin farkında olan yazar ara ara okuru uyarma ihtiyacı duyuyor.
Kundera bir anlamda ezelden beri kurmaca ile süslenen yaradılış ve devam eden yaşamı muzip ve ironik bir gerçeklik ile gözler önüne seriyor.
Değil mi ki; hepimiz çok büyük bir kurgunun ufak yapbozları gibiyiz. Doğunca bir parça ile katılırız ama yeni olarak değil kaybolan parçanın yerine...
Ama ömrüm boyunca Ruzena'yı unutamayacağımı biliyorum artık. Çünkü bu hikayede unutulmamayı bir tek o hak ediyor.