Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
·
Puan vermedi
·
33 günde okudu
"Kırk gün kırk gece bir ölü bekleyeceksin! Sonra da muradına ereceksin!" Sabrı hep beklemek olarak düşünürdüm. Halbuki sabır direnmekti. Gerektiğinde ölümü göze alabilmekti. Direnmek beklemeyi içinde barındırsa da  beklemek her zaman direnmeyi içinde barındırmıyor. Bazen sabır bekleyişe direnmektir. Merhum Sepetçioğlu sabrın zamanın kördüğümünü çözebilecek tek anahtar olduğunu söyler. Cariye muradına erebilmek ümidiyle yola koyuldu. Bekledi, bekledi, bekledi... Lâkin bekleyişine direnemedi. Direnemediği bekleyişin bedeline direnmek durumunda kaldı. Aradan çıkarak, yok olarak, nefsini unutarak... Direnmek her şartta ve durumda bozulmadan doğru istikamette sağlam kalabilmektir. Peki sırat-ı müstakîmde olmak murada erişebilmek için sınanmayı gerektirmez mi? İşte sadakatimiz bu sınanma sürecinde ortaya çıkar. Allah'ın kullarını imtihan etme gayesi de sadakatimizi ortaya çıkarmak değil midir?! Saray masallarını severim. Ancak tiyatro türünde ilk defa bir kitap okudum. Necip Fazıl beşerî keşiflerin en büyüğünün tekerlek, sanat şekilleri içinde en büyük keşfin tiyatro olduğunu söyler. Hayatı da bir tiyatroya benzetir. Ayette de Dünya Hayatının oyun ve eğlence olduğu söylenmiyor mu? Sabır Taşı birkaç saatte okunabilecek bir kitap ama üzerinde belki birkaç saatten fazla düşünülmesi gereken bir masaldı benim için. Kitabı okuyanlara ve okuyacak olanlara cariyenin konumuna bekleyiş ve direniş penceresinden bakmalarını ve düşünmelerini  naçizane tavsiye ediyorum.
Sabır Taşı
Sabır TaşıNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu · 20161,895 okunma
·
696 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.