Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ne güzeldir yaşamın henüz neresinde olduğunu bilmezken, yaz mı kış mı bilmezken, yanaklardan yaşlar süzülerek o yaşlarla kendini ömür boyu sulayacak sarnıcı doldurmak, biriktirmek. Ne güzeldir o hapishanenin bahçesinde çiçek yetiştirmek ve dünyanın omuz omuza sımsıkı doluluğunu yapayalnızken hissetmek. Ne güzeldir hiç beklemeden yirmi yıl beklemek ve kendine mahcubiyetle elini uzatmak. Ne güzeldir unutulmak ve kendini unutmak. Ne güzeldir kendini sevmek için değil görüp duyduklarınla hatırlamak. Mor salkımlar, bal çiçekleri, taş yosunları, kertenkeleler ile bir dili konuşmak. Ne güzeldir suçsuzken ağlamak, yol görmeden yürümek, uçup gitmiş ipek böceği kozalarını biriktirmek, ipeğe ve kaynamaya inanmamak, mercanköşk dalına yaslanarak ama eğmeden yaşamak. Okunan ve içeriyi kanatarak yol alan her dizeye rağmen dışarıya tebessüm etmek, şairin acısını dindirmek, etraf bütün duyulana bîgâne iken içeride kazına kazına yol açan her dize ve düşünceyi ağrıya rağmen ele vermeden içinde tutmak, onlarla, çevrenin uğultusuna karşı gitgide sessizleşen bir içeri ile yaşamak. Ne güzeldir kış akşamı geceye dönerken köprünün oradan uzanan ızgara balık kokusunda bilmediğin bir sebeple sarsılmak ve isabet etmiş bir geçmiş acı ile topallayarak duvara tutunmak. Bilince, çünkü bilince artık acı da çekilemiyor, genç, genç irisi ne acı çekti ise vaktinde, yetişkinliği ve yaşlılığı, bunların anısı ve biriktirdikleri oluyor.
Sayfa 162Kitabı okudu
··
2.590 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.