İsyan Kitabdar'ın Paris'te karşılaştığı bir yabancıya tüm hayat hikâyesini anlatması ve toplam dört günü bu yabancıyla geçirmesi işleniyor.Sürükleyici ve etkileyici bir tarzı var...Doğu,batı kuzey,güney gibi bir bölgeyi ve yeri temsil eden kişi olmaktan çok bir dünya insanı olma meselesi var eserde...Yalnız bu durum biraz abartılmış gibi...Çünkü karakterin soyunda tüm dünya kimliklerini görebilmeniz mümkün.Osmanlı,Anadolu,memleketim dediği ve kitaba ismini veren Doğunun Limanları olan Lübnan, Beyrut...Sonra da Filistin'e uzanan bir hikâye... Aynı zamanda gençliğinde okul için Fransa'ya gidip II. Dünya savaşına katılıp Nazilere karşı direniş gösteren bir direnişçinin hikâyesi bu...Orada Yahudi ve Avrupalı bir kızla (Clara)tanışması savaş sonrası onunla evlenen Kitapdar'ın hikâyesi...Tüm bunlar söylediğimi kanıtlar nitelikte. Araplık, müslümanlık, Osmanlı hanedanlığı derken en sonunda Avrupa(Fransa)'da da Yahudi bir kadına aşık olma durumu var... Sanki yazar tüm insanlığı kucaklamak istemiş.Yaşadığı coğrafyadan ötürü de buna soyunmuş olabilir. Bu da çok doğal. Ancak tüm bunların tesadüfi olması, Kitapdar üzerinde birleşmesi durumu falan güzel ama tüm bunlar biraz fazla abartı gibi geldi bana. Ancak yaşadığı trajik şeyler,hayatının baharında tam mutlu olacağı sırada başına gelen o talihsiz durum okuyucuyu etkiliyor hiç şüphesiz. Zaten kitap asıl bu durumdan sonra daha merak uyandırıcı ve dramatik oluyor. Beni etkileyen en önemli kısım ise Kitapdar'ın kızıyla karşılaşması ve sonunda sevdiği kadınla yıllar sonraki ilk buluşmaları... Ama bu buluşmanın neticesi ne olmuş onu biz de bilmiyoruz.Bu merakla kitap bitiyor.Dili, akıcılığı çok iyi, kitabı üç günde bitirebilirsiniz.Bu fazla tesadüfi olaylar olmasa (başkahramanın yazarla tanışması da bir o kadar fazla tesadüfi çünkü) çok güzel bir eser gerçekten...Özellikle o tarihsel dönemleri anlatması,doğu ülkelerindeki o durumları,orada yaşananları bize göstermesi gerçekten etkileyici...Her tarih sahnesinde muhakkak bir millete veya bir dine karşı yapılan ırkçılıkları, sınıfçılığı parmakla göstermesi ve bu anlamda verdiği mesajlar bakımından çok önemli bir eser... Şu sonuca varılır: Doğuda da olsa batıda da olsa savaş, savaştır. Bu savaşlar nerede olursa olsun dünyanın diğer ucundaki insanı da etkiler.Ve savaş kötüdür, ırkçılık kötüdür.Ve de coğrafya kaderdir.Ve kaderden de yazgıdan da kaçınılmaz...Tıpkı Kitapdar'ın da kendi kaderinden kaçamadığı gibi...

Doğu'nun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202132,4bin okunma

·

248 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Leyla Arslantaş