Haruki Murakami babasını hatırlıyor… Kyoto İmparatorluk Üniversitesi Edebiyat Bölümü mezunu bir baba, dünyaca ünlü yazar oğlunun kendisi hakkında yazdığı kitaba, bisikletle evden birkaç kilometre uzaklıktaki sahilde bir kediyi bıraktıkları anı anlatarak başladığını okuyabilseydi acaba ne düşünürdü? Sıradan bir anı gibi görünse de aslında babasının da çocukken yaşadığı terkedilme duygusu nedeniyle güzel bir giriş olmuş. Romanlarını sezgisel olarak yazan, post modern ve büyülü gerçekçiliğin üstadının oldukça sade bir dille kaleme aldığı yapıt, onun için bir itirafname ve geç kalmış saygı duruşu niteliğinde. Haiku yazmayı seven, keşiş ruhuna sahip bir baba için savaş ıstırap doluydu. Babasının bahsetmek istemediği onun da sormaktan çekindiği savaş anılarını, babasının ölümünden beş yıl sonra araştırıp; babasının, kötü şöhreti ile bilinen Nankin Savaşı’na katılmamış olduğunu öğrenmek yüreğini ferahlatmıştır. Yirmi yıldan fazla hiç yüz yüze gelmediği ve iletişim kurmadığı babası hakkında bir metin yazmak Murakami’nin hep aklındaydı. Son görüşmeleri babasının ölümünden kısa süre önce kendisi 60, babası 90 yaşındayken nihayet gerçekleşti. Hayata bakış açıları farklı olsa da Murakami’nin babasından bunca zaman uzak durmasının nedeni acaba birçok erkek yazarda karşılaştığımız Freud’un Oedipus Kompleksi ile açıklanabilir mi? Bilmem belki de Sahilde Kafka’ya atıf yapıyorum.:) Tayvanlı genç çizer Gao Yan’ın illüstrasyonları ile zenginleşmiş ve Ali Volkan Erdemir’in su gibi çeviriyle bu kişisel anlatıyı tüm Murakami severlere tavsiye ederim.

Bir Kediyi Terk Etmek - Babam HakkındaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 0719 okunma

·

580 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elvan