Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

159 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bugün artık surlar yok. Şehrin bürünebileceği surlarının olduğu günlerden çok uzağız. Şehirler surlarını değil ama surların varlık nedenini yitirdi artık. Bizler mi? İçimizde ferdiyet surlarını yükseliyor. Biz yüksleen surlarımızın içinde kayboluyoruz. *** Sur şehre gelen yabancıyı karşılar ilkin. Şehir yabancıyı surlarıyla karşılar. Diyarbakır Surları karanlık, İstanbul Surları heybetli görünür bana. İstanbulda sur iki türlüdür. Deniz surları ve kara surları. Surlarla sırlanır, sırlarıyla var olur şehir. Yahya Kemal sık sık sur dibinde aramıştır İstanbul'u. *** Şehrin sırrı elbet insan iledir. Kader insanları düğümler ve birleştirir, dağıtır ve ayırır. İki sokağın kesişimi gibidir iki insanın rast gelişi. Şehir insanlarla onların anlamadığı bir dilden konuşur, gizli bir lisan ile insanları buluşturur. İnsanın insanla göz göze gelişi bu gizli lisanın kelimelerindendir. *** Şehri ve surlarını insan inşa eder. Önce insan şehre dokunur, sonra şehir temas eder insana. İnsan şehre ruhundan üfler, sonra şehir ruhuyla besler insanı... *** İnsan ölünce şehir ölür. Ölüm şehrin her anındadır. Hayat şehrin her yanındadır. Hayatlar ve ölümler ayakta tutar şehri. Bazen bir ebenin ellerine doğar hayat, bazen bir dar ağacına hayat verir ölüm. *** Hafız-ı Şirazî insanı bir damla kan ve binlerce düşünce olarak tanımlar. Şehir insanın çocuğu, bazen de anası. Şehir aynıyla insan. *** Hz. Yakub oğullarına Mısır'a gittiklerinde şehre ayrı ayrı kapılardan girmelerini öğütler. Sur Kenti Hikayeleri'nde bir şehre farklı farklı kapılardan giriş yapıyor okuyucu. Bu kitap şehrin sadece surlardan ibaret olmadığını ama şehri anlamak için surları açmak lazım geldiğini hatırlattı bana.
Sur Kenti Hikayeleri
Sur Kenti HikayeleriAli Ayçil · Timaş Yayınları · 20071,143 okunma
··
986 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.