İzlanda Edebiyatına ait bu kitabı okuduğumda şunu düşündüm; sürekli zamanla bir savaş halindeyiz fakat kazanan kim? Tabiki zaman fakat yazarımız yazdığı eserde zamanı durdurmanın bir yolunu bulmuş ve bir zaman sandığı keşfetmiş. Sandığın içine girildiğinde zaman duruyor ve üzerinden 100 yıl geçse de uyanan kişi bir saniye geçmiş gibi hissediyor. Peki gerçekten zaman sandığında geçirilen bu süre yaşanmış sayılmalı mı? Bizi biz yapan her zaman yaşantılarımız olmuştur bir sandığın içinde hiçbir şeyden habersiz bin yıl geçirsek o bin yılı yaşamış sayabilir miyiz? Bence hayır. Kitabı o kadar çok beğendim ki. Bir çocuk kitabı gibi görünse de anlatmak ve iletmek istediği mesaj çok açıktı. Başından sonuna kadar heyecanımı hiç yitirmeden sanki bir macera filmi izliyormuşum gibi hissederek okuduğum harika bir roman bu yüzden puanım 10/10.