Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Dinin muhafazakâr düşünüşteki yeri tipik ve kritiktir: muhafazakârlık, vazgeçilmez hazînesi olan dini modern bir müdahaleye tâbi tutar, onu dünyevî saiklerle yeniden yorumlar, yeniden biçimlendirmek ister. Dini, belki kendisi uğruna olmaktan ziyade, toplumun istikrarı ve otorite açısından kaçınılmaz sayar. Dindarlıktan çok, dinin ritüellerine, din bağına ehemmiyet verir (Beneton 1991: 110). Fransa’dan gelişen Katolik muhafazakârlıkta bu eğilim belirgindir. Bonald, religion (din) kelimesinin “birbirine bağlanma" anlamına gelen Latince köküne (religare) atıfla, dinin her şeyden evvel bir toplum/cemaat biçimi olma özelliğini vurgulamış; Chateaubriand, itikat ve iman yönünden çok cemaat olarak Hıristiyanlığa dayanmıştır (Nisbet 1990: 101 ve 109).
·
144 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.