Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

924 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
#1001kitap~~~
*ZihnimdekilerleGönlümdekilerÇelişti* ~~~“...İnsanın düşlerini her şeyin üstünde tutması, aslında kendini beğenmişliktir. Ama bunun farkına bile varılmaz. Daha ölçülü olunsa da 1yanda gerçeğin, öte yanda da kocaman 1hiçin yer aldığı anlaşılır. Bence en büyük yanılgı da boşluğu gerçeğe yeğlemektir...”~~~ Simone Lucie-Ernestine-Marie-Bertrand de Beauvoir, (9 Haziran 1908 -14 Nisan 1986) Fransız yazar, filozof, gazeteci, postfeminizmin kurucusu. Paris’te dünya­ya geldi. Katolik Enstitüsü’ nde matematik öğrenimi ve Sainte Marie Enstitüsü'nde yabancı dillerde yazın eğitimi gören Beauvoir, daha sonra Sorbonne’da felsefe eğitimi almıştır. 1929'da Sartre ile tanışan, de Beauvoir, ikinci Dünya Sa- vaşı’ndan sonra, Sartre'ın Maurice Merleau-Ponty ve diğer arkadaşları ile kurdu­ğu Modern Zamanlar (Les Temps Modemes) adlı politik gazetede çalışmaya baş­lamış, bu gazetede kendini geliştirmiş ve ölümüne kadar editör olarak çalışmaya devam etmiştir. Kadınların gördüğü baskıların bilimsel incelemesini yapağı ve modern feminizmin temellerini kurduğu İkinci Cins adlı eseri ile üne kavuştu. Paris’ de Sartre ile yan yana gömülüdür. (Kitapta geçen yazar bilgisidir, İmgeKitapevi) "Goncourt Akademisi Edebiyat Ödülü"ne layık görülen Mandarinler, Beauvoir'ın romanının temelinde yatan, savaş sonrasında dönem Fransa'sında değişen kimlik yapıları ve sanatsal pratik kavramları irdeleyen sorgulamadır. Paris'te 1grup entelektüele odaklanan Mandarinler, Fransa'nın korkunç savaş ve Nazi işgali mirasıyla Avrupa'nın yeniden yapılanma­sının ve Soğuk Savaş'ın başlamasının sonucu olarak ortaya çıkan yeni meselelerle boğuşmanın yarattığı yan etkileri ele alır. Kahramanlar arasında Jean-Paul Sartre, Albert Camus ve kendisini de kitapta işleyerek otobiyografik öğeler sunan yazar 1dönem Avrupa aydınlarını da ele alarak konuyu işlerken Paris entelektüel toplumuna bakış açısını hiç çekinmeden yazarak, sol görüş vurgusuyla dönemsel duyguları ve kendi görüşlerini ele alarak hayal kırıklıklarını yansıtırken ikili ilişkilerde aşkı ve dostluğu da işleyerek içeriği zenginleştirir... Savaş sonrası dönem toplumunun çoğu kez rahat­sızlık verici olan gerçeklerini açığa çıkarma kararlılığın­da tereddüte düşmeyen Mandarinler, ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasında olup, varoluşsal durumlar ve ölüm üzerine cümlelerle, otobiyografik özellikleriyle akıcı dili olan kitabı entellektüel yapı içinde zihnimde oluşturduğum Camus, Sartre ve Beauvoir'i okudum fakat kitabı böyle bekliyor muydum hayır :))) akıcı dili olduğu için rahat okudum, fakat söyleme tarzındaki fazla resmi olan tavırı sevemedim beklediğim bu değildi ama zihnindeki karakterler tam da buydu, aklımla gönlümden geçenler çelişti okurken, anlatım tarzından dolayi biraz beni kendinden itti kitap :))) fakat yine de çok güzel cümleler vardı, severek okudum. Herkese sağlıklı mutlu huzurlu keyifli okumalar dilerim... ~~~İnsan ya kayıtsızlığa kapı­lıp gider ya da etrafındaki her şeye yeniden kavuşur: Kayıtsızlığa kapılmamıştım! Mademki yüreğim çarpmaya devam ediyor, 1şeyler için, 1ileri için çarpmak zorunda.Sağır olmadığıma göre yeniden çağrılar alacağım. Kim bilir! Belki 1gün yeniden mut­lu olacağım. Belki de... Kim bilir?~~~
Mandarinler
MandarinlerSimone de Beauvoir · Alfa Yayınları · 2019287 okunma
··
2.768 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.