Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

312 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap 10 psikoterapi seansından detaylar içeriyor. Bir psikoterapist adayı olarak çok fazla ilham aldığım bir kitaptı. Yalom terapilerin genellikle ilk orta ve son kısımlarından, danışanlarına olan hislerinden ve danışanlarının evriminden söz etmiş. Ruh sağlığı çalışanları olarak herkesi sevmemiz gerektiğine veya herkese karşı kabullenici olmamız gerektiğine dair algıyı yıkan bir kitap olmuştur benim için. Yazarın danışanlarına serzenişlerini, onlara hissettiklerini açık yüreklilikle hatta biraz fazla açık yüreklilikle ifade etmesi beni gülümsetmiştir :) Kendime dönüp baktığımda herkesi veya her danışanımı sevme zorunluluğum olmadığını böylece fark ettim. Önemli olan kurulan terapötik ilişkiydi ve bu da terapinin insani boyutuydu. Kitabın asıl teması yazarın bağlı olduğu ekolden(varoluşçuluk) anlaşılacağı üzerine ölüm korkusu ve anlamsızlık idi. Hemen her hikayede problemin bir şekilde ölüm korkusuyla ilintili olduğunu görüyoruz. Ölüm bizim için ne yazık ki kaçınılmaz son hatta hiçbir şey bu hayatta onun kadar gerçek olmamıştır. Biz fark etmesek bile bilinçdışımız ölümün korkutuculuğuyla başa çıkarken bize birçok mesaj vermeye çalışıyor. Yazar terapilerde bireyin görünürdeki problemini deşerek danışana asıl problemin kaynağına inme konusunda çok profesyonel şekilde rehberlik ediyor. Danışanın kendi anlamını bulması konusunda ona yönlendirici olmaktan uzak şekilde yol gösteriyor. Okuduklarımdan öğrendiğim bir şey daha oldu. Bilinçdışı malzemeler açığa vuruldukça ve kendimde de benzer korkular ve sorunlar fark ettikçe, kendim de bir terapiden geçmeden kimseye terapi yapmama kararı verdim. Özellikle terapi sürecinden geçmeyişimiz karşıt transferansa veya kendi problemimizi karşı tarafta görünce sürecin aksamasına ilişkin duyduğum endişeden dolayı. Bu kısmı kitaptan şöyle bir alıntıyla açıklamak isterim: "İçlerinde boşluk hisseden insanlar hiçbir zaman bir başka eksik insanla birleşerek iyileşemezler." Önce kendimi iyileştirmeliyim. Kitaptan kendime çok fazla pay çıkardım. Terapötik ilişki, direnç durumları, terapistin süreci bir örümcek edasıyla işlemesi ancak bir sonraki adımı o adım gelene kadar kestiremeyecek olması süreci heyecanlı kılıyor. Mesleğine tutkuyla bağlı bir terapistin tutkulu öyküsünü okudum bu kitapta :) Son olarak okuduğum birkaç inceleme yazısında okurların bazı seansları okuduktan sonra hissettikleri rahatsızlıktan söz edilmiş. Benzer bir rahatsızlığı veya bunaltıyı ben de son kısımlarda hissettim. Ne de olsa bilinçdışının karanlık dehlizlerinde gezinmek, insanın kötücüllüğü ile bu kadar açık seçik yüzleşmek kolay bir şey olmasa gerek :)
Aşkın Celladı ve Diğer Psikoterapi Öyküleri
Aşkın Celladı ve Diğer Psikoterapi ÖyküleriIrvin D. Yalom · Remzi Kitabevi · 20197,2bin okunma
·
1.351 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.