Su gibi akıp giden eserlerden.. Öncelikle Gustave Flaubert'in muazzam kaleminden başlamak istiyorum. Kitabı okurken ekseriya her gün hissettiğiniz duyguların daha önce cümlelere dökülmediğini ya da bu denli harika ifade edilmediğini farkedince burukluk yaşıyorsunuz. Günlük hayatın monoton koşuşturması içinde düşündüklerimiz Gustave tarafından sıra dışı aktarılmış. Kitabın konusuna dair çok detay vermek istemiyorum incelemelerde. Ancak kitabın ana karakteri Emma etrafında dönen bir takım üzücü olaylar başta eşi Charles olmak üzere bir çok insana sirayet ediyor. Emma duygusal bir karakter. O dönemde okuduğu romanlardan etkilenerek gözü dönmüş bir aşık halini alıyor. Eşi charles ise, Gustave'ın romanlarında yer vermeyi sevdiği ahmak olarak adlandırdığı nitelikte bir karakter. Gustave bu romanını 17 yaşında yazmış. Ve bu roman gerçekliğin ta kendisi. Kitabın ana konusundan ve karakterlerinden ziyade değinmek istediğim apayrı bir konu ve karakter bulunmakta. Eczacı Homais . Homais bilim için göze alamayacağı bir şey olmayan, hırslı ve kilise karşıtı bir karakter. Karakter o kadar etkili ve etkileyici ki . Kendi başına bir kitap olabilecek nitelikte. Kilise karşıtlığını hiç çekinmeden belirten, hayatın yalnızca bilim ile anlam kazanabileceğini haykıran, zaman zaman Papaz ile ciddi tartışmalara giren bu karakter, Gustave 'ın bir yan karakter ile bile kitabı nasıl hayranlık uyandıracak seviyeye getirdiğini kanıtlıyor.

Madame BovaryGustave Flaubert · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201933,4bin okunma

·

79 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

SİBEL TEMİZCİ