Agatha Christie'den okuduğum üçüncü kitaptı İskemlede Beş Ceset. Sanırım şimdiden ben de her Agatha okumamdan sonra cümlelerime 'Klasik Agatha Romanı' ile başlayacağım. Fakat ne olursa olsun yazarın olayları çözümlemedeki ustalığını gözardı etmemek gerekiyor.
Yine fazlaca karakter ve birbiri içine girmiş çözülmesi imkansız gibi görünen olaylar bütünü var romanda. Elbette kahramanımız Poirot da bu hikayede bizim yoldaşımız oluyor.
Kahramanımız Poirot dişlerini kontrol ettirmek için gittiği dişçiden ayrıldıktan sonra kendisine bir haber gelir; muayenesini yapan dişçi intihar ederek kendisini öldürmüştür. Peki klişe bir sözle soralım kendimize; gerçekten de olay sadece bir intihar vakası mı?
Sıradan bir dişçinin ölümüyle başlayan olaylar siyasete, casusluğa ve gönül işlerine derken hiç tahmin edilemeyecek noktalara ulaşır. Kendisini çok genç bir dedektif olarak gören Poirot bile karşılaştığı olaylar sarmalında kendisini yaşlanmış hisseder.
Fazla detaya girmenin yersiz olduğu bu son kısımda Agatha Christie ne kadar aynı tarzda roman yazsa da onun son sayfalardaki olayları çözüme kavuşturma kıvraklığını daima iple çekeceğimi belirtmek isterim.
Bu arada Altın Kitaplar yazarın külliyatını her ne kadar yeni basınlarla tekrar bassa da işlerini hiç de özenle yaptığını düşünmüyorum. Kitapta bolca hata vardı.
8/10