Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

166 syf.
9/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
İnsanın Anlam Arayışı - V. FRANKL (Birer mazoşistiz hepimiz!)
İkinci Dünya Savaşı yılları, Meşhur toplama kampları... Ne kitaplar yazıldı ne filmler yapıldı. Ama hiçbiri yaşayan biri kadar anlatamaz yaşanan acıyı! Peki onlar bunu anlatmak isteyecek mi? Hangi kelime orada yaşananları dile getirmeye yeter ki? Ya da bu onları bu acıları yeniden yaşamaya itmek olmaz mı? "Yaşadık­larımız hakkında konuşmayı sevmiyoruz. Onları yaşamış olanla­rın hiçbir açıklamaya ihtiyacı yok. O olayları yaşamayanlar ise ne o zaman hissettiklerimizi ne de şimdi hissettiklerimizi anla­yabilir." (s. 20) Acıları anlatamaz dediysem bu konuda yapılan çalışmaları da yabana atmak istemiyorum! "
Çizgili Pijamalı Çocuk
Çizgili Pijamalı Çocuk
," gerek kitabı gerekse filmi yüreğimi dağlamıştı. Yaşamadan bilemeyiz ateşte yanan insanın etinin kokusunu! Ya da çok az insan "Hayat Güzeldir" filmini ağlamadan bitirebilmiştir. O kemik yığınlarını üst üste görmek... Ve tabii "Piyanist" +Lütfen ateş etmeyin, ben Polonyalıyım. - Neden o zaman o lanet Alman paltosunu giyiyorsun? + Üşüyorum. Evet hepsi birer başyapıt! Ama hangi çalışmayı okursak ya da izlersek izleyelim o günleri yaşayanlar kadar acıyı hissedemeyeceğimiz ya da anlatan birinin ağzından dinlemediğimiz sürece o acıyı yaşamanın ne demek olduğunu bilemeyeceğimiz bir gerçek! İşte yaşayan biri:
Viktor E. Frankl
Viktor E. Frankl
! “Kitaplar yalan söylüyor!” İnsanın, şu kadar saat uyumaksızın yaşayamayacağı söylenirdi. Kesinlikle yanlış! (s. 31) İnsan en güçlü performanslarını en zor dönemlerde sergiler. Hayatta kalma güdüsü bunda oldukça etkilidir. "Öyle yaşayamam böyle yaşayamam" safsataları gerçekten öyle bir durum karşısında kalınca gereksiz birer cümle olmaktan öteye gidemezler. Ya aklı destek olur ya da destek olacak bir aklı bile kalmaz belki de! "Aklınızı kaybetmenize neden olacak şeyler vardır ya da kaybedecek aklınız yok­tur." (s. 34) Eserde anlatılanlar
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
,
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
,
Baruch Spinoza
Baruch Spinoza
,
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
gibi isimler ile desteklenmiş: Dostoyevski bir keresinde şöyle de­mişti: “Beni korkutan tek bir şey var: Acılarıma değmemek.” Acı... Kitabı tek kelimeyle anlatacak olsam kuşkusuz bu kelimeyi seçerdim! Ne çok acı var... Açlığın acısı, Sevdiğini kaybetmenin, evladını yitirmenin acısı, Hayatındaki insanlardan haber alamamanın verdiği acı, Onurunu yitirmenin acısı...
Edip Cansever
Edip Cansever
'in çok sevdiğim dizelerinde dediği gibi: Acılar da acılaşıyor gittikçe. Sanki bir azarlanmayla ölümü düşünen çocuklar gibi. "ACILAR ACILAŞIYOR." Ya mücadele ediyor ya o gücü bulamayıp yok oluyorsun. Ve hepsinin örneğini bu kısacık eserde görüyor, ortak olamasan da acıda pay sahibi oluyorsun. "Bir insanın acı çekmesi, boş bir odadaki gazın davranışına benzer. Boş bir odaya belli bir miktarda gaz verildi­ği zaman, oda ne kadar büyük olursa olsun, gaz odanın tamamı­na yayılır. Ne kadar küçük ya da büyük olursa olsun, acı da in­sanın ruhuna ve bilincine tamamen yayılır. Dolayısıyla insanın çektiği acının “büyüklüğü” kesinlikle görecelidir." (s. 59) "Eğer yaşamda gerçekten bir anlam varsa, acıda da bir anlam olmalıdır. Acı da yaşamın ka­der ve ölüm kadar silinmez bir parçasıdır. Acı ve ölüm olmaksı­zın, insan yaşamı tamamlanmış olmaz." (s. 82) "İnsan, kendi acıları yo­luyla bir şeye ulaşma şansıyla birlikte, her yerde kaderle karşı karşıyadır." (s. 83) İnsanları ayırmaya ne meraklıyız! Sen siyahı seviyorsun ben beyazı, sen ocusun ben bucu... Saçma sapan binlerce şey üzerine ayırıyoruz ama bir iyi ya da kötü ayırımı yapmak aklımıza gelmiyor! Ve bu farklar yüzünden onları yok olmaya mahkûm ediyoruz! "Bütün bunlardan, bu dünyada iki insan ırkı olduğunu, ama sadece iki ırk olduğunu -soylu insan “ırkı” ve soysuz insan “ırkı”- öğrenebiliriz." (s. 102)
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
Serenad
Serenad
isimli eserinde şöyle der: "Aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!" "Peki, sen ne görüyorsun bakalım?" "İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan." Ben de bu kitaba baktığım zaman yalnızca acı çeken insanlar gördüm! Doğan, büyüyen, kimlikleri nedeniyle acı çekmek zorunda kalan ve ölen insanlar! Üç bölümden meydana geliyor kitap... Frankl aynı zamanda Logoterapinin kurucusu. Buraya kadar anlattıklarım kamp anılarına dair birinci bölümü içerirken ikinci bölüm Logoterapi, temel kavramları, psikanalizden farkı gibi konuları ele alıyor. Yine tabii ilk bölümdeki anılara dayanıyor. İnsan, acı, psikoloji bölümün anahtar kelimeleri... Varoluşsal boşluk, Yaşamın anlamı, Sevginin anlamı, Acının anlamı, Nihai anlam, Yaşamın geçiciliği, Nevroz bu bölümde kendine yer bulmuş. Anlam arayışımız bu bölümde anılardan hareketle daha derin bir boyuta uzanıyor. Üçüncü ve son bölüm ise: Trajik bir iyimserlik tartışması... Bir nevii eserin sonucu niteliğinde. "İnsanın, “mutlu olmak” için bir nedeni olmalıdır. Bu neden bulunduktan sonra mutluluk otoma­tik olarak gelir." (s. 150) "Acı kaçınılmazdır. Önemli olan acı çekmesini bilmek, yaşanılan kötü kaderin efendisi olmaktır!" İşte anlam da burada yatıyor sanırım! İncelemeye bu ana fikir ile son vermek isterim!
Sigmund Freud
Sigmund Freud
ve
Alfred Adler
Alfred Adler
'den sonra
Viktor E. Frankl
Viktor E. Frankl
'ın fikirlerini de görmek tamamlayıcı oldu (oldukça farklı yönleri olsa da) Kısa, anlam dolu bir eser! Okuyun, Okutun, Paylaşın! Anlam bulsun çabamız! Mutlu günler dileklerimle! (Bu eserden sonra kendi adıma çok mutlu olamasam da acım anlam bulacaktır! En azından yaşadığım küçük şeyleri dert ederek mazoşistlik yaptığımı fark edip kendime çeki düzen vereceğim! Size de tavsiyemdir!)
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,1bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
27,9bin görüntüleme
AsYa okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş hocam. Bugün Beyhan Budak’ın videosunda denk gelmiştim bu kitaba ve okumam gerektiğini anladım. Bildiğim kadarıyla kitap nazi kampında yaşanan insanlık dışı vahşetleri ele almış. Çok sevdiğim kitap olan serenad ve filmlerini izlemiş olduğum piyanist ile çizgili pijamalı çocukla bütünleştirmeniz çok iyi olmuş. Okurken ürperdiğimi hissettim. Hepsini bir araya getirecek olursak din, dil, mezhep, ırk ayrımı gözetmeksizin başkasının acını duyumsayabiliyorsan insansın demektir. İnceleme için çok teşekkür ederim hocam
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Ben teşekkür ediyorum katkınız için. Duyabilsek ve insan olabilsek keşke... Hep bir yerde durulup kalıyoruz.
2 sonraki yanıtı göster
Hanım AKICI okurunun profil resmi
"Aklınızı kaybetmenize neden olacak şeyler vardır ya da kaybedecek aklınız yoktur." (s. 34) o sayfada böyle bir alıntı bulamadım, okuduğunuz kitap hangi Yayınevinden öğrenebilir miyim?
Eda okurunun profil resmi
Her zaman nasıl bu kadar derin incelemeler yazıyorsunuz hayranım açıkçası, gerçekten hakkını veriyorsunuz kitapların tebrik ederim. Keşke incelemeler hakkettiği değeri görse bu platformda.
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Bundan çok rahatsızım. Maalesef anketler kadar ilgi görmüyor. Teşekkür ediyorum kıymetli görüşleriniz için.
M... okurunun profil resmi
Gerçekten güzel bir inceleme yazısı olmuş
eda okurunun profil resmi
Kendimde bir şeyleri fark etmeme çok yardımcı olan bir eserdi, elinize sağlık güzel bir inceleme olmuş.
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum. Gerçekten insana anlam katan bir eser.
Ayşe okurunun profil resmi
Peki sizce bir kitabı okuduktan sonra mı filmi/dizisi izlenmeli , öncesinde mi ☺️
3 önceki yanıtı göster
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Bence kesinlikle önce kitap... Yoksa hayal gücü sınırlanıyor.
Lamekân okurunun profil resmi
Kitabı bu kadar güzel analiz ettiğiniz ve yorumladığınız için çok teşekkürler hocam.:)
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim kıymet verip okuduğunuz için.
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.