Hakan Sülün bizlere İshak Edebiyat'ı kurma sürecini ve bir araya gelişlerini anlattı. 2018 yılında başladıkları yolculukta, 1 yıl içinde 300'e yakın öykü kitabını okudukları bir süreci geçirdiklerinden bahsetti. Kitaplarla ilgili soru cevap kısmına girdiğimiz bölümde sitemizin değerli okurlarından büyüğümüz
Muzaffer Akar'ın
Cıs ve
Zellenbur’un Sıradan Bir Günü 'yle ilgili güzel yorumlarını dinledik. Sonrasında
Fuat Sevimay'ın "Yazarlar öykülerini anlatmalı mı?" sorusu söyleşideki üç yazar tarafından konuşulup tartışıldı.
Kuyruklu Yalan kitabının ilk öyküsü Süzey'de kullanılan "biz" anlatıcı üzerinden açtığı öykülerde nadir kullanılan anlatıcı tipleri konusu tartışıldı. Akabinde "Bugünün edebiyatında yapılabilecek yeni bir şey kaldı mı? Anlatıcı tiplerinde yeniliğe gidilebilir mi? soruları başta Hakan Sarıpolat tarafından yanıtlanıp üzerinde detaylıca tartışıldı. Geçmişin yazarlarının yeni diyebileceğimiz her şeyi yaptıklarını, bugünün yazarının ancak üslupla bir yenilik getirebileceği noktasında söylemde bulunuldu. Hakan Sarıpolat'a yöneltilen "Kurmaca metni nasıl kaleme alıyorsunuz, anı dışında nasıl yazılabiliyor" soruları da yazar gözünün nasıl olduğuna dair konuşmalarla dinleyicilere aktarıldı.
Bu söyleşiye sanırım bir isim koysak "Alayına Öykü" olurdu. İki saat süren söyleşide, öykü türünün ve yazma süreçlerinin detaylıca konuşulduğu, yaklaşık 45 kişilik katılımcıyla kalabalık ama gayet keyifli bir sohbeti geçirdik.
Fotoğraflar: instagram.com/yenihayatsahaf
Etkinliğe katılanlar: