Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

175 syf.
·
Puan vermedi
İnsancıklar!
Üzerine pek çok eleştiri yazılan bir kitap olan İnsancıklar; Fyodor Dostoyevski’nin yirmi üç yaşındayken ilk yazdığı romandır. Roman bittiğinde onu ilk olarak ev arkadaşına okumuştur. O da tanıdığı zaman meşhur eleştirmenine götürmüş, eserin basılmasını sağlamıştır. Kitabı bitirince kendime şunu sordum: Dostoyevski bu romanı neden yazdı? Bu soruların cevabını romanın konusuna bakınca anlayabiliriz. Bence hayatın köşesinde kalmış, yok farz edilen insanların varoluşlarını göstermek için. Kitap yaşlı, fakir, gelecek vaat etmeyen bir memur olan Makar Alekseyeviç’in ve yirmili yaşlarının başlarında genç bir kız olan Varvara Alekseyevna’yla yazıştığı mektuplardan oluşur. Bu mektuplar bize; fakirliğin insanın hayatını nasıl iç ettiğini, insanı istemediği şeyleri yapmaya mecbur kıldığını anlatır. Olaya “Yazar biraz da kendini yazar.” sözünü nokta-i nazara alarak bakacak olursak, yazarın hüznü, moralsizliği içinde biriken melankoliyi anlatmak için yazma yolunu seçtiğini söyleyebiliriz. Ana karakterler duygu yoğunluğu yaşarlar ve bu yoğunluğu okura geçirirler. Dostoyevski’nin genç olmasına rağmen yaşlı bir adamın duygularını böyle güzel anlatması yetenekten başka nedir? Ya genç kızın dalgalı ruh hallerini anlatması! “Edebiyat duygu, düşünce, hayal ve olayların estetik duygular uyandıracak şekilde anlatılması.” değil midir? Dostoyevski edebiyata yönelince bu işini iyi yapabileceğini ilk eseriyle gösterir. İnsan varoluşunu anlamanın yollarından biri de edebiyattır. Edebi ürünler, insanların varoluşuna tanıklık etme ve onları paylaştıkları yollardan biridir. Bu romandaki karakterler duygulanırken aslında kendi kendileriyle yüzleşirler. Varlıklarını karşı tarafa anlatırlar. Dostoyevski bu eseriyle, çağının sorunlarını dile getirerek entelijensiya ve halk arasındaki devasa uçurumu gözler önüne sermiştir. Fakir ama eğitimli birinin bile köylüleri aşağılamasının insanda oluşturduğu duyguları okuyucuya tattırmıştır. Dostoyevski, hayatın içinde silik, farkedilmeyen, sessizce işini yapan bir Makar’ın var olmak, hayata tutunmak için başka birine nasıl bağlandığını göstermiştir. Başka bir yerde ise Pokrovski’nin ölümü üzerine Markar’a benzeyen babasının, oğlunu kaybedince yaşadığı bitme halini anlatmıştır. Varvara’nın annesini kaybedişi, yaşadıkları, hastalıkları ve “iyi anlarında bile hüznü yaşaması” sonunda ise istemediği bir hayatı kabul etmek durumunda kalması. Tüm bunları ahenkle ve insan ruhunu rahatsız etmeyecek şekilde anlatması yazarın kalitesinin göstergesidir. Okuyucu; ılık ılık esen rüzgarda, arada rüzgardan etkilenip silkinmesi gibi iç geçirerek, merak duygusunu kaybetmeden satırlar arasında ilerler.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,4bin okunma
·
80 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.