Kişisel hayatımız yanında, toplum hayatımız da Kur’an-ı Kerim’e göre olacak. Çünkü Kur’an-ı Kerim, Allah’ın emirlerine uymada kişi-toplum ayrımı yapmıyor.
Kulluğumuz hayatın bütününe yayılacak.
Toplumsal bağlarımız Allah’ın emirlerine mahkûm olacak: Aile içinde ve dışında, karı-koca arasında insanların birbirleri ile ilişkilerinde, kadının takabileceği süslerde, erkeğin bakmasında, konuşmasında, her yerde…
Bize yön veren düşüncelerimiz bile, İslâmî kavramlarla çelişmeyecek, Allah’ın kitabında koyduğu prensiplere zıt olmayacak. İşte o zaman gerçek bir “Kur’an-ı Kerim ümmeti” oluruz.