Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

188 syf.
·
Puan vermedi
Öteki
Bir gün uyanıyorsunuz yanınızda sizden biri daha var ve yaptıklarınızı sabote ediyor. Ya da sizin aleyhinize işler yapıyor. Sizi kötülüyor, aşağılıyor, zor durumda bırakıyor. Böyle bir durumla karşılaştığınızda ne yaparsınız? Ne düşünür ve hisseder? Ne anlarsınız? “9.dereceden memur Yakov Retroviç Golyadkin, uzun bir uykudan saat sabah sekize doğru uyandı, esnedi, gerindi ve sonunda gözlerini tamamen açtı.” Kitap bu cümle ile başlıyor ve Golyadkin’in adıyla sanıyla aynı olan biri daha yanında var oluyor. Öteki Golyadkin hayat nizamını, işlerini, ilişkilerini bozuyor. Karakterin içindeki kişi mi karakterize ediliyor yoksa ikizini mi anlatıyor okur çözmeye çalışırken, gerçek Golyadkin, aynı zamanda cerrah olan Krestyan İvanoviç adlı bir psikiyatra gidiyor. Kekeleyerek ona herkes gibi sıradan ve aklı yerinde biri olduğunu göstermeye çalışıyor. Doktor ona “bütün yaşamınızı yeniden kurmanız ve karakterinizi de değiştirmeniz gerekiyor.” Diyor. Kahramanımızın hizmetçisi ile birlikte yaşadığı, yalnızlığı sevdiği, kendi yolunda ilerlemeyi arzu ettiği anlatılıyor. Golyadkin’in birden bire kendisinin aynısı olan, önce evine gelip kalan sonra iş yerine gidip işe başlayan kişinin; gerçek Golyadkin'i kötülemek için türlü oyunlar oynadığını romanın ilerleyen bölümlerinde görüyoruz. O zamana kadar romanlarda görülmemiş bir şeyi yapıyor Dostoyevski, karakteri psikiyatriste götürüyor. Psikiyatrın tavrı, "Yine mi geldi? Saçma sapan konuşacak." tarzındaki üslubu dikkati çekiyor. Freut, bu roman üzerine makaleler yazıyor ve "Bu çağının ötesinde bir roman." diye “Öteki” romanını tanımlıyor. Dostoyevski kitabı o dönemin eleştirmenleri neden beğenmedi diye yıllarca düşünmüş. "Acaba nerede hata yaptım? Biçimde mi, anlatıda mı?" diye merak edip durmuştur. Dostoyevski'nin bu karakterde anlattığı paranoyid şizofrenidir. O zaman bu hastalık keşfedilmemiştir. Dostoyevski bunu nasıl yazmıştır? Bu çok merak edilen bir konudur? Singmund Freut, Stefan Ziweig’e bir mektup yazar. Mektupta Dostoyevskiyi incelediğini, onun sara hastası olmadığını detaylıca anlatır. Zira Ziweig Dostoyevski’nin hayatını yazmıştır ve onu sara nöbetleri geçiriyor diye anlatmıştır. Freut, onun yaşadıklarının sara hastalığı olmadığını, sara hastalığının organik bir beyin hastalığı olduğunu, sara hastalarının düşünme yeteneklerinin ve verimliliklerinin azaldığını Ziweig'e hatırlatır. Dostoyevski’nin yaşadığının ise çocukken yaşadıklarının etkisi olduğunu söyler. Babasının sert davranışları ve verdiği cezaların ileriki yaşlarda Dostoyevski’de 'isteri' hastalığı oluşmasına neden olmuştur diye ifade ederç Freut, bu düşüncesini eserlerindeki karakterlerin geçirdikleri isteri nöbetleri adeta somutlaştırır. Okuyucu bunu eserlerinde müşahede eder. Golyadkin romanda duyulmayan, kendini ifade edemeyen bir karakterdir. Örneğin arkadaşlarıyla konuşur, uşağıyla konuşur ancak kimse onun dediklerini ciddiye almaz. Golyadkin dert sıkıntı içinde hayatına devam eder. Buhranlarını kendini ifade edemeyişini, acabalarını satırlar arasında görürüz. Klara Olsufyevna’nın evindeki baloya gitmek için hazırlanır, kapıya kadar gider onu içeri almazlar. Oysa Klara ile ilgili hayalleri vardır. Golyadkin orada bile kendini ifade edemeyişini şöyle anlatır: “Tanrım, neden beni insan hayatındaki erdemin bazen nankörlüğe, özgür düşünceye, kusurlara ve kıskançlığa üstün geldiğinin kanıtı olan bu önemli ve ibret verici anları güzel ve etkili bir dille anlatma yeteneğinden mahrum bıraktın!” Kovulduğu evin kuytu bir köşesinden eve girmeye çalışır ve ev sahiplerine, misafirlere kendini rezil eder. Üstelik onu kapı dışarı ederler. Ben beşinci bölümde Golyadkin kendine benzeyen, her gittiği yere peşinden giden bir kişiyle karşılaştığında kitabın kenarına şöyle not düşmüşüm: “Dostoyevski, kahramanın iki kişiliğini yansıtmak için ruhunu bedenden ayırmakla kalmamış başka biri gibi somutlaştırmıştır.” Öteki kişi aslında herkesin sevdiği ama aşağılık bir adamdır. Kitap üzerine yapılan eleştirilerden bazıları şunlardır; Golyadkin kızla neden nişanlanmak istedi? Neden alışveriş yaptı? Bunlar kitapta yerli yerine oturtulmamıştır. Anlatıyı yazar mı yoksa Bay Golyadkin’mi yapmaktadır belli değil. Bölünmüş benlik temasını ruhsal ve bedensel olarak işleyen Dostoyevski, denenmemişleri deneyerek okuyucuyu etkiler. "İnsan boş ve sınırsız özgürlük içindeyse seçme eylemini gerçekleştiremez, kişilik parçalanır." Golyadkin karakterinde gördüğümüz kişilik parçalanması, bu düşünceyi somutlaştırmaktadır.
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,3bin okunma
·
106 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.