Sahi okumuşsun. Yorum bile yazmışım ben de. Ne kafa ama :))) Güzel eser. Hani bizim kandan da var ya biraz, o hesap. Türk ya nineleri. :)))
Bu Şolohov'la Soljenitsin'in aşkı şöyle. Tartışmaları da okumuşsundur. İlk cildi 20 yaşında yazmaya başlar. Soljenitsin senin değil bu eser der. Diğer, hem de daha geç yazdıklarınla alakası yok, hırsız, der. Taslakları göster, iş bitsin derler, gösteremez. Savaşta yandı der Şolohov. Hayda bir tartışma. Nobeli burnundan gelir Şolohov'un.
Hani meşhur ve meşum bir mektup vardır. Soljenitsin ve neydi fizikçi Rus, onların aleyhine yazılana ilk imzacılardandır Şolohov. Çok şerefsizce bir şey bence de.
Bu insancıklar çok acayip mahluklar ama. Her kötülüğe, sanki yaptıkları iyiymiş gibi ikna ediyorlar kendilerini. Bukalemunla yarışırlar. Soljenitsin de, burdan vurmaya çalışır Şolohov'u. Allahtan yıllar sonra el yazmaları bulundu da bitti tartışma. Ya da bilgisayar analiziyle ikna oldular. Ama, galiba ölümünden sonra el yazma taslaklar da bulundu.
Şolohov SSSR'in en şanslı yazarlarından. Ballı kaymaklı yaşamış. Soljenitsin ve Saharov'u lanetleyen mektubu kaleme alanların öncüsü olur Şolohov. Gönül koyarsın adama, ne derdin diye. Sonra bir de bakarsın Soljenitsin de diğerinden aşağı değil, eser senin değil diye saldırır. Al birini vur diğerine :))) Bu kendini ikna işi var ya, hem çok iyi hem de tüm kötülüklerin babası galiba.