Yüreğe Söz Geçmiyor || #Bridgerton
Uzun zamandır kitap okuyamadığım ve bu durumdan nasıl kurtulacağım diye söylenerek gezindiğim bir dönemde sevgili Bridgerton ailesi elimi tutarak beni buradan kurtardı. Gerek hikayenin akışı, gerek de eğlenceli anlatımı ile kitaba ba-yıl-dım!
Seri biliyorsunuz ki yakın zamanda dizi olarak da uyarlandı. Seriye merakım da dizi sayesinde gerçekleşti ancak diziyi izlemeden okumak istedim. Ve iyi ki de yapmışım bunu.
Kalabalık bir aileyi işlerken bu ilişkileri okura aktarabilmenin zor olduğunu düşünürüm. Karakterleri tanıtmak, onları bu süreçte adapte etmek böylesine kalabalık karakterli bir serinin ilk kitabında bize hem iyi tanıtılmış, hem de güzel aktarılmıştı.
Daphne Bridgerton'u gerçekten çok ama çok sevdim. Zekasıyla, sevdiklerini korumasıyla ve özellikle de laflarıyla son zamanlarımın favori karakterlerinden birisi oldu.
Simon ise yer yer beni hareketleri ile kızdıran ama bu hareketleri yapmasına sebep olan şeyleri düşününce yer yer hak vermeden geçemediğim bir karakter oldu.
Sayfaların elimden nasıl kayıp aktığını inanın hatırlamıyorum. Uzun zamandır bu kadar içinde hissettiğim bir kitap evreni olmamıştı.