1920’lerin Viyana’sında sessiz sedasız ve tek taraflı yaşanan bir aşkın hüznüyle karşılaşıyoruz.Bir aşkı tüm sadakati,tutkusu ,bağlılığı ve umuduyla iliklerimize kadar hissettiğimiz bu metinde yazar psikolojik çözümlemelerin derinine inmeyi başarıyor.Her satırında verilmek isteneni,hissettirilmek istenen duyguyu perde arkasına saklayarak bizim bulmamızı istiyor.Yaşanılanlar karşısında gözyaşlarımızı tutmak mümkün değil.Böyle bir aşkın bir daha hiçbir aşka gebe kalmayacağı açıkça ifade edilmiştir.Her satırında kızdığım “R” kitabın sonunda dahi sadece anımsadıklarıyla düşüneduruyor.Bir kadının yaşamış olduğu sancılar; acı ,kabulleniş,hor görülmeler ve vefasızlıklarla karşılık bulmamalı.Kadın kalbine her şeyi gömer acıyı,unutuluşu,aşkı,vefayı,ölümü .. Tek bir şeyle baş edemez evladını kaybetmenin acısıyla.Hayatın bir armağanı gibi gördüğü çocuğunu kaybeden kadının artık hem ruhsal hem mental çöküşünün yükselişi ve bir çıkışı olmayacak.Noktayı koyduğu yerde hayata gözlerini kapayacaktır. Acı olan ne biliyor musunuz? Kadının geçmişten bugüne statüsü,varlığı,kişiliği ve karakteri fark edilmeksizin göz ardı edilerek ezilmesi zorbalığa uğraması .Kadınların kalbini defalarca kıran insanoğlu onarılmayacak hataları peşisıra sürükler geri dönüşü olmayan bir yola sokar.En sonunda ise koca bir elvedayla karşılaşır.Sürekli korkmak istemiyoruz. Sürekli güçlü olmak istemiyoruz. Birçok şeyin üstesinden gelmek istemiyoruz. Sürekli korunmaya muhtaç varlıklarmışız gibi düşünülmek istemiyoruz.Sadece değer görmek,sahiplenilmek ve sevgiyi her zerremizle hissedip yaşamak istiyoruz.Gözlerimize bakıldığında ne istediğimiz anlaşılsın istiyoruz… (Mark Eliyahu ve Cem Adrian / Derinlerde) şarkısı eşliğinde okumanın tadı çok başka. Bazı kitaplar 2.defa okunmayı hak ediyor.

Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,7bin okunma

·

142 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kübra