Kitabı okurken bol bol güldüm, ama sinirden. Böyle bir aşk anlayışı olabilir mi ya! Adam sürekli aşık oldugunu iddia edip, kadınları aldatıyor, terk ediyor. Adam da nazım hikmet eyvallah da yani böyle bir aşk anlayisini kabul etmek mümkün degil. Yazar da şairin aşk anlayisi için diyor ki yine de nazım hikmete hercai diyemeyiz. Ne diyelim pardon da? Daldan dala geçmiş kadınları çoğu zaman göz göre göre aldatmış yarı yolda bırakmış, hatta kendi çocuğunu bırakmış başka yeni aşklar için. Ama hercai değil. Vallahi gülsem mi ağlasam mı durumu tam da. Sen binlerce sayfa mektup yaz şiir yaz kadına sonra hop vazgeç yeni aşka yelken ac. Bu kadar da daldan dala olunmaz be kardesim. Dört kez evlenmiş sayısız sevgili ile birlikte olmuş hem de bu adam yıllarca hapiste kalmasına rağmen. Hapiste olmasa demek ki onlarca kişi ile evlenip boşanmış olurdu. Sinirden elim ayagim titredi, şiir merakım da yoktur nereden geçti elime bu kitap bilmem. Her neyse nazım hikmet ismi benim için hep siyaset ve düşünce adamı olarak çağrışım yapardı sağ olsun bu kitapla siyaseti bile aşk hayatı için kullanan bir adam olduğunu öğrendim. Açlık grevi başlatması bile bir aşk heyecanı içinmis. Esasında nazım hikmet evli bekar ayrımı dahi yapmadan gördüğü her kadına aşık olmakla da unlenebilirmis. Ne diyebilirim ki Allah sadakat sahibi insanlarla rastlastirsin bizi hercai insanlara gözyaşı dökmek zorunda kalmayalım. Teşekkürler karaca ve hoş geldin yeni kitap.

Nazım Hikmet'in AşklarıEmin Karaca · Cumhuriyet Yayınları · 0153 okunma

51 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gizem Yaşar