İncelememe başlamadan önce bana böyle güzide bir eseri tanıtan ve okumama vesile olan Ş. Seçkin hocamıza teşekkürlerimi sunarım. "Açtılar. Hırslıydılar. Geldikleri bu yerde bir yuva bulacaklarını ummuşlar, oysa yalnızca nefret bulmuşlardı." Gazap Üzümleri s,287. Farklı coğrafyalar aynı hayatlar... Birinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan ekonomik kriz ve sanayileşmeyle birlikte büyük şirketlerin tekeline giren topraklardan göç eden insanların hayat hikayesiydi. Bu topraklara baktığımızda da durumun çok da farklı olmadığını görmekteyiz. Geçimini sağlamak, karısına, çocuğuna bakabilmek veyahut evlenebilmek için gurbete giden insanların kapitalistlerin elinde oyuncak olma hikayesi. Gariban gördün mü çalıştır vur ensesine al ekmeğini. Nasıl olsa köylü takımı cahildir hak aramasını bilmez. Diyelim hakkını aramak istedi, peki nerede? Adalet halkın mı yanında yoksa eli silahlı kan emici emperyalist ağaların mı? Ne diyor Maurice Duverger: “Hukukun kuvvetinin azaldığı yerde; Kuvvetlinin hukuku geçerli olmaya başlar.” durum tam da bu şekilde. Bir millet, din, dil, ırk gözetmeksizin karşısında ki insanı bir sisteme tabi tutmayıp bu gerek kapitalist sistem olsun gerekse komünist bir sistem olsun saf insan olduğu için, insani hak ve hürriyete sahip olduğu için değer verirse ortada ne bir üstünlük savaşı olur, ne de sömürülen, hor görülen bir sistem olur. (Seçkin,2019) Bu konuda ne de güzel diyorlar Karl Marx ve Engels “İnsanın insan tarafından sömürülmesine son verildiği ölçüde, bir ulusun bir başka ulus tarafından sömürülmesine de son verilmiş olacaktır. Ulus içindeki sınıfların birbiriyle karşıtlığı ortadan kalktığı ölçüde, bir ulusun bir başkasına düşmanlığı da ortada kalkacaktır.”( Marx, Engels.) Biraz para kazanıp köylerine mutlu bir şekilde dönebilmek için üç arkadaş Çukurova'nın bereketli topraklarına doğru yola çıkarlar. ilk defa köy dışına çıktıklarından başlarına bir şey gelmemesi için ne pahasına olursa olsun bir birlerine destek sözü verirler. Bir süre sonra arkadaşlarından biri ağır hastalanır ve onu yatağında bırakıp çalışmaya devam ederler. Çünkü gitmezlerse ücretlerinden olacaklardır. İşte tam da bu noktada paranın insan üzerindeki etkisini çok net bir şekilde görebilmekteyiz. Oysa söz vermişlerdi birbirlerine... Köse Hasan'ın elinden hiçbir şey gelmez hasta yatağında öylece bekler.. Ahmed Arif'in şu sözleri Köse Hasan'ın durumu tam özetler nitelikte; Ölüm bu, fukara ölümü geldim, geliyorum demez. Ya bir kuşluk vakti, ya akşam üstü... İnsanları kızgın güneşin altında insanüstü bir çalışmayla çalıştırıp verdikleri üç kuruş parayı da yine kendilerine borçlandırarak ellerinden almaktadırlar. İşçi sınıfı devamlı hor görülmekte insan yerine dahi konulmamaktadır. Taşlaşmış, bayat, kurtlu ekmek, yağsız pilav... İşte alın teri ile çalışanlara reva görülen yemekler. Oysa yüz gram çiğide, bir avuç tohuma, kepçeyle pamuk, okkayla buğday veren topraklardı bunlar. O dönemin toplum yapısını da biraz incelediğimizde şunları görüyoruz; kadınların aktif olarak ev hanesine katkıda bulunduklarını ancak bu karşın kadın değerinin yerlerde olduğu, erkek çocuk doğurmanın kendileri için büyük önem arz ettiği, sıtma hastalığının insanlar üzerindeki etkisi, kızların başlık parası karşılığında kendisinden yaşça büyüklere satılması gibi birçok şeyi bu kitapta bulabiliriz. Şunu da eklemek istiyorum; kitaptaki Kürtçe diyalogların Kürtçe hali verilmiş olsaydı daha iyi olabilirdi. Orhan Kemal bu kitabında bizlere insanların yaşamış olduğu zorlukları, paranın insan üzerindeki etkisini, bereketli topraklarda insanların kuru ekmeğe nasıl muhtaç bırakıldığını tüm çıplaklığıyla anlatıyor. Kitap çok akıcı bir şekilde ilerliyor okurken hiç sıkılmıyorsunuz. Herkese keyifli okumalar dilerim. ŞAHRİSTAN, S. , YOLDAS, B. (2019), "Sosyalist Eleştiri Bağlamında Bereketli topraklar Üzerinde ve Hayvan Çiftliği Romanlarının Karşılaştırılması" , Muş. MARX, K. , ENGELS, F. Komünist Parti Manifestosu S,72

Bereketli Topraklar ÜzerindeOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20205,9bin okunma

·

900 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mustafaaa