Nazlı Eray 'ın kitapları çoktandır kütüphanemde yer ediyordu, son Ankara Kitap Fuarı'nda da başka kitaplarını kütüphaneme ekleme imkanını bulmuştum. Ne var ki kendisini okumaktan imtina ediyordum. Gerçeküstücü yazıyor olması anlamamama neden olacak diye çekiniyordum.
Hiçbir ön okuma yapmadan rastgele bir kitabını aldım ve okumaya başladım, şimdi fark ediyorum ki hiç de yanlış bir seçim olmamış. Aksine oldukça talihliymişim ki daha okuduğum ilk romanından onu sevdim.
Yıldızlar Mektup Yazar zihnimi epeyce özgürleştiren, fiziksel yaşamın sınırlarıyla düşünmekten kurtaran oldukça keyifli bir romandı. Ankara'da bir sabahın tasviriyle başlamasını cezbedici bulduysam da beklemediğim bir biçimde Viyana'da, Bodrum'da, Berlin'de ve Bodrum yolunda geçiyordu aktarılan olaylar. 1993 yılında yazılması ve yazıldığı dönemin iktisadi krizine ve yüksek enflasyona değinmesi günümüzde acı biçimde deneyimlediğimiz enflasyonla ilişki kurabilmek bakımından güzeldi. Bir anlamda bu coğrafyanın kötü siyasetçileri nedeniyle kaderi sanılan şeylerin daha önce de yaşanmış olması benim gözümde yaşadıklarımızı daha az can yakıcı kıldı. Eray'a bu bakımdan minnettarım doğrusu.
Gerçeküstücü akımda yazıyor olması okumayı düşünen kimseyi korkutmasın derim. Olay örgüsünü takip etmek kesinlikle sanıldığı gibi güç değil. Birbirinden tümüyle kopuk hadiseler de gelişmiyor. Dolayısıyla gayet keyifli bir okuma deneyimi yaşattı bana. Öneririm.
