Bir sadeliği var bu şiirin, ama ancak iyi bir beğeniden, sağlam bir uğraş sıkısından çıkabilecek bir sadelik. Güçlüğünü duyurmuyor, kolay görünmesiyle sarıveriyor. Sonra sonra değişti Cemal Süreya, görütlerine daha bir şaşırtıcılık, çağrışımlarına büyük büyük atlayışlar geldi. Ama söyleyişinde, başlanğıçtaki o sadeliği, artık sadelik demeyelim de okuyanı yadırğatmayan davranışı sürdürüyor. Başarısının kaynağı da, bence burada. Şiir mantığının, düzeyit mantığından bambaşka olduğunu anlamış, ama bunun savaşını gütmüyor ya da gütmez görünüyor, söylerken "Bunda şaşacak ne var?" gibilerden gülümsüyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.