Hayaletlerin olmadığına inanırız genelde. Görmediğimiz ya da göremediğimiz bir şeyin var olduğunu düşünmek, söz konusu hayaletler olunca gerçekçi gelmez birçoğumuza. Peki ya hayaletler gerçekse? Onları gören varsa? Dickens işte bunu anlatmış bu kitabında. 3 öyküden oluşan kitabında hayaletleri ,onları gören insanları ele geçiren korku ve kaygı durumunu anlatmış. Hayaletlerin varlığından şüphe duyduklarını söylemeden öncesine kadar 'aklı başında' diyebileceğimiz bu insanların korku ve kaygı halini okumakta hayaletlerin varlığı kadar ürpertiyor insanı. Özellikle herkes uyuduktan sonra gecenin sessizliğinde kitabı okurken gerilmiş ve ürpermiş olabilirim.:)
Bu üç öyküden "Cinayet Davası" ve "Günbatımına Karşı" favorimdi. Polisiye romanlardan aşina olduğum gizemden ve gerilimden farklı, bir varlığa yönelik, işin içinde insan psikolojisinin de etken olduğu bu türü okumak farklı ve güzeldi. Dickens ile tanışmakta öyle.