Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

752 syf.
·
Puan vermedi
Vedat Türkali'nin 746 sayfalık dönem kitabı. Arka planda 1960'lar dönemi anlatılıyor. Genç arkadaşlar o dönem Türkiye'si ile ilgili çokça fikir edinebilirler... Hatta günümüz ile bir  takım benzerlikler kurmak dahi mümkün.. Halk ne durumdaydı. Öğrenci eylemleri vs film gibi anlatılmış arka planda... Ama asıl konu Kenan&Günsel aşkı... Bu aşka gelmeden önce biraz anlatım tekniğinden bahsetmek isterim. Kolay akan, kolay anlaşılan bir roman değildi bence. İçsel konuşmaları bu kadar açık anlatan bir kitap okumamıştım desem yeridir. 2 anlatıcı var kitapta. Bir Kenan anlatıyor, bir Günsel... Her ikisinin duygularına, iç hesaplarına, önceki yaşanmışlıklarına öyle hakim oluyorsunuz ki... Her ikisine de öyle eşit hak veriyorsunuz ki..  kitap boyunca hiç biri ön plana geçmiyor... Resmen film izler gibi izliyorsunuz.. hâlâ kitabı sahne sahne anlatabilirim size... Konusuna ve kahramanlara gelecek olursak... kitap hem siyasi, hem psikolojik türde sayılabilir bence. Kişiler hep arada kalmış kişiler... hayatta yaptıklarından mutlu olamamış, 'doymamış' hatta kararsız kalmış kişiler diyebiliriz. Kenan 40 küsur yaşında, Nermin ile evli, 5 yaşında kız çocukları olan, kendi içinde devrimci olan ama bunu hayata tam olarak geçirmemiş bir adam. Yıllar önce devrimci olaylara katılmış ancak polisten yediği 1-2 tokat nedeniyle bu işlerden uzaklaşmış ve bunu da kendisine yedirememiştir. Ancak çevresinde hâlâ devrimci arkadaşları vardır. Felsefe öğretmeni olmasına rağmen sadece sahafçılık yapmaktadır. Eşi ile de mesafelidir. Mutlu gibi görünse bile eşinin apolitize olmasından,  saçını süpürge edercesine sevgi gösterilerinde bulunmasından zaman zaman sıkılmaktadır. Yine devrimci arkadaşlarıyla bir akşam yemeğinde genç, güzel, heyecanlı,  şiirler okuyan, 'devrimci', yerinde duramayan güzeller güzeli Günsel'i tanır. Ve yasak aşk başlar. Günsel de aslında dışarıdan çok güçlü görünmekte ancak içinde yine hesaplaşmaları, kararsızlıkları olan genç bir kadındır. Evli bir adam ile birlikte olmanın kararsızlığından tutun da, burjuva yaşam özentisine kapılmak, sevdiği adamı açık açık çevresine tanıtmak ya da saklamak gibi her türlü iç hesaplaşmasına tanık oluruz... Aşk ve siyaset iç içe akar gider romanda... Ben beğenerek okudum. Bence edebi değeri yüksek ve okunması gereken kitaplardan..  Hatta Vedat Türkali'nin yaşarken istemiş olduğu ancak ömrünün yetmediği 'film' projesinin de gerçekleşmesini gönülden dilerim.
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma
··
1.064 görüntüleme
Diyar pala okurunun profil resmi
Harika Bir inceleme 🙏🙏
Pınar okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum 😊🙏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.