Gönderi

48 syf.
7/10 puan verdi
"Talihin ilerlemekte olan arabasından bir kez düşen kişi, arabaya bir daha yetişemezdi." Kraliyet tarafından saraydan ayrılıp Normandiya'da kendisi için tahsis edilen Courbépine malikanesine çekilmesi emredilen Madame de Prie için öykümüz, daha kitabın ilk sayfalarında başlıyordu. Kaderini, bir şekilde işleri yoluna koyacağına inandığı için kabul eden Madame de Prie, Normandiya'ya vardığında aslında işlerin ne kadar geç olduğunu ve kendisi için umutların aslında en başından tükendiğini anlaması geç olur. Geri dönmek için verdiği çabalar, kendini eğlendirmek için düzenlediği etkinlikler, gönül eğlendirdiği adamlar bir yana, bu gerçekten de bir çöküşün öyküsüdür. Bu kitabı okurken kadının hâline epey üzülmüştüm. Kitapların böyle bir etkisi vardır, baş karakterlerin başlarına gelenleri kendimiz gibi yaşarız. Onlarla üzülür, onlarla seviniriz fakat... Bilhassa sonlara doğru Madame de Prie'nin çabaları artık beni bunaltır oldu demekte sakınca görmüyorum. 48 sayfalık bir kitap olmasına rağmen sırf en sonunda kadıncağızın akıbeti ne olacak diyerek okuyup başına çıktığım bir eser oldu. Zaten Stefan Zweig'ın yapıtlarında şen bir hava aramak da pek olası değil. Bahsi geçen döneme, yazarın dili ve anlatımına ve öykünün olay şemasına bakarak benim puanım 7/10.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,7bin okunma
·
89 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.