Kararsız kaldığım en güzel çelişkimsin sen…
Nazım-Piraye aşkına yazarın “ben Piraye olsaydım “ diyerek yazdıklarını okuyorsunuz.Yani Piraye’ye ait değiller.Yazar bunu belirtmiş zaten.
Kelimelerle güzel oynamayı başarmış yazar.Herhangi bir kitap olsaydı” güzeldi” derdim fakat bu aşk öyküsü Nâzım’ın Piraye aşkı üzerinden yazılınca çok vasattı.Piraye’ye hürmetimden okudum.Hem ismimi hem kendimi hem kaderimi benzetiyorum ona.Yeri bende çok kıymetli.Yazar keşke Piraye hakkında daha çok bilgi edinseydi.Hem Piraye’nin çizgilerine hem de yaşanılanlara daha vakıf olurdu.Piraye dilinden, sonraki “Nazım Kadınlarına” gereksiz iltifatlar ve bütün olanlara rağmen hâlâ Nazım’a söylenilen aşk sözcükleri.
Piraye, Nazım’la görüşü sırasında Münevver’le karşılaşmalarından sonra görüşmemiştir. Nazım’ın mektuplarca yakarışlarına rağmen. Piraye Nazım’dan sonra evlenmedi. Piraye’nin Nazım’dan başkasını sevmedi doğrudur.
Ama gerek ilişkinin seyrindeki sıralama tutarsızlığı gerek dilin bazen abartılı bazen sıradan oluşu beni hayal kırıklığına uğrattı.Okurken en sevdiğim şey ,albüm gibi sık sık Nazım ve Piraye fotoğraflarına rastlamamdı.
Piraye de böyle düşünmüştür dediğim ve altını çizdiğim bazı alıntıları paylaşıyorum:
Karıcığın olmak ne mühimdi benim için bilemezsin, bilmeyeceksin.
Gitsen de gönderemediğimsin…
Kendimden vazgeçtim, sende kaldım…
Kararsız kaldığım en güzel çelişkimsin sen.
“Virgüllerim bitti sevgilim.
Bundan ötesi ne hasret olabilir ne de acı.”
Eğer “Piraye olsaydı” yerine Piraye’nin kendi kaleminden kendi yüreğinden damlayan duygularından oluşan mektupların da olduğu ve Nazım-Piraye aşkına, yazılan şiirlerin çoğunun da hikayesine erişeceğiniz 
Nazım İle Piraye kitabını okumanızı tavsiye ederim.Buram buram aşk, özlem, acı kokan mektuplar…
·
324 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.