Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

128 syf.
9/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Öncelikle şunu söylemekle başlamak istiyorum ki, ben bu kitabı ilk aldığımda bunu kendi isteğimle yapmamıştım. Hatta ilk düşündüğüm şey "Ben romancı olmak istemiyorum ki, neden bu kitabı okumalıyım?"dı. Ama okuduktan sonra anladım ki bu kitap sadece roman yazmak isteyenler için değil, romanı daha doğru anlamak ve incelemek isteyen herkese yönelik bir kitap. İlk bölüme başladığım zaman biraz odaklanma problemi yaşadım ama kitap ilerledikçe yazarın yazım şekline ve örneklerine alıştım. Bu da benim kitaptan daha çok keyif almamı sağladı. Ayrıca yazarın verdiği örneklerde ilgimi çeken birçok kitap karşıma çıktı ve hepsini listeme ekledim. Ek olarak daha önceden okuduğum kitaplarda kullanılan bazı teknikleri ve onları ünlü yapan "sırları" da öğrendim. SPOİLER! Öncelikle ilk bölümdeki tenya benzetmesi gerçekten çok hoşuma gitti. Daha önce bir yazarın yaşamına bu şekilde -eski dönemlerdeki kadınların daha ince bir bedene sahip olmak için tenya yutmaları ve sonrasında hayatlarında birçok fedakarlık yapmaları- yani, hayatlarının her anlarının fedakarlıkla geçtiğini hiç düşünmemiştim. Ama biraz genelleme yapmak gerekirse sanıyorum ki her alanda bu böyledir. Örneğin, bir ressamsanız hayatınızın birçok anında resim çiziyorsunuzdur ve sadece resim çizmek için birçok buluşmayı, birçok otobüsü kaçırıyorsunuzdur. Yani, bu benzetme sadece çok dar bir alan için kullanılmış olsa bile bu benzetmeyi hayatımdaki birçok alanda kullanmayı düşünüyorum. Benim ilgimi çeken bir diğer bölüm de dönüşümlerle ilgili olan bölümdü. Gerçekten bu kitabı okuyana kadar yazarların bu şekilde kişiden kişiye ya da mekandan mekana atlayabileceğini bilmiyordum. Sadece birkaç bariz örnekte (Marie Lu'nun Efsane serisi gibi) farklı karakterlerin ağzından hikayenin anlatıldığına şahit oldum. Bundan sonra okudum romanlarda bu dönüşümlere dikkat etmeye çalışacağım. Yine de, çok incelemeyeceğim çünkü yazarın da dediği gibi "ben romanları otopsi masasına yatırmayı değil, okumayı severim." Son olarak bahsedeceğim bölüm de "Bardak Telefonu" Bu bölüm gerçekten ilginçti çünkü aynı zamanda gerçekleşen olaylara inandırıcılık katamayan yazarların bu teknikle yazılarına inandırıcılık kattığını söylüyordu. Bunun ne kadar doğru olduğu ile ilgili bir bilgim yok ama inanıyorum ki aynı anda olan olayları sadece bu tekniği kullanarak birbirine bağlamak ve inandırıcılığı sağlamak bu kadar kolay değildir. Bu olayları birbirine bağlamak, en az hikayenin kalanını oluşturmak kadar zordur. Ayrıca bu bölümde anlatılan William Faulkner'ın Çılgın Palmiyeler romanı gerçekten ilgimi çekti ve yakın zamanda okumayı planlıyorum. Yazdıklarımı toparlamam gerekirse bu kitaba çok hevesle başlamamıştım ama bitirdiğimde gerçekten bana çok şey kattığını hissedebiliyorum. Eğer romanlarda kullanılan "küçük sırları" bilmek ya da kendiniz bir roman, bir hikaye yazmak istiyorsanız kesinlikle yanınızdan ayırmayın.
Genç Bir Romancıya Mektuplar
Genç Bir Romancıya MektuplarMario Vargas Llosa · Can Yayınları · 2012175 okunma
·
100 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.